Noel Ağacının Farklı Kökeni


Noel ağacının yeni kökeni!


Türklerin Orta Asya’dan göç etmeden önce ve tek tanrılı dinlere geçmelerinden  önceki inançlarına göre, yerin göbeği sayılan yeryüzünün tam ortasında bir "akçam ağacı" bulunuyor.

Bu ağacın tepesi de gökyüzünde oturan tanrı Ülgen'in sarayına kadar uzuyor ve buna "hayat ağacı" diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde bulabiliriz. Ülgen, insanların koruyucusu sakallı ve kaftan giymiş olarak sarayında oturuyor ve geceyi, gündüzü, güneşi yönetiyor.
Türkler inançlarında güneş çok önemlidir. İnançlarına göre, gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık'ta gece, gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra da gün, geceyi yenerek zafer kazanıyor. Bu, güneşin yeniden doğuşu bir "yeni doğum" olarak algılanıyor. Türklerde. bayramın adı " nardugan ". "nar=güneş", " tugan/dugan " da "doğan"dır.
Astronomik olarak o günden itibaren geceler kısalmaya, günler uzamaya başlıyor. İşte bu güneşin zaferini ve yeniden doğuşunu Türkler, büyük şenliklerle "akçam ağacı" altında kutluyorlar. Güneşi geri verdi, diye Ülgen'e dualar ediyorlar. Duaları tanrıya gitsin, diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar dallarına bantlar bağlayarak ( Anadolu’da hala çok yaygın ) o yıl için dilekler diliyorlar tanrıdan. İnanca göre, bu dilekler muhakkak yerine geliyormuş. Bu bayram için evler temizleniyor ve güzel giysiler giyiliyor ağacın etrafında şarkılar söylenip oyunlar oynanıyor. Yaşlılar, büyükbabalar ve nineler ziyaret ediliyor aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar (Yedikleri, yaş ve kuru meyveler yanında, özel bir yemek ve bir tür de şekerleme). Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömrün çoğalacağına, uğur geleceğine inanıyorlar. Yazılana göre, "akçam ağacı" sadece Orta Asya'da yetişiyormuş. Mesela, Filistin'de bu ağacı bilmezlermiş. O yüzden, bu olay Türklerden Hıristiyanlara geçmiştir Hıristiyanlar, Hunların Avrupa'ya gelişlerinden sonra onlardan görerek almışlardır bu töreni, deniyor. İsa'nın doğumu ile hiç ilgisi yok! Doğum, güneşin yeniden doğuşu.
İsa evrenin nuru olarak algılanır ve bu olayın pagan halklardan alınıp İsa'ya yakıştırıldığı yazılıyor. İnternet'te yazıldığına göre, imparator Konstantin (324-337) zamanında İznik'te toplanan ilk Ekümenik konsülde, 22 Aralık'ta güneşin doğumu için yapılan bu "pagan bayramı" İsa'nın doğumu olarak 24 Aralık'a alınıyor ve buna da "Noel bayramı" deniyor (Batı kilisesi, 25 Aralık'ta kutluyorlar).
Çam süsleme ise, ilk olarak 1605'te Almanya'da görülüyor ve oradan Fransa'ya geçiyor.

Kaynakça : Dr. Muazzez İlmiye Çığ, Sümeolog

Not: Akçam ve Nardugan kutlamatarıyla ilgili bilgileri Muazzez hanıma Azerbeycan’lı Sayın Arif Esmail Esmailinia ve Sayın Adnan Atabek sağlamıştır.

Murat Şahin        2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İnsan doğuştan kötü müdür?

İnsan doğuştan kötü müdür? “ Her ne arar isen, kendinde ara.” Hacı Bektaşı Veli ” Kendisini olduğu gibi kabul etmeyen tek varl...