Oruç
Oruç birçok dinde yer alan ve farklı biçimlerde yapılan
bir ibadet
türüdir. Farklı dinlerdeki oruç ibadetlerinin ortak noktası yemek, içmek veya
cinsel ilişki gibi dünyevi hazlardan uzak durmaktır.
Kökenbilim
"Oruç"; sözcüğü tıpkı "namaz" sözcüğü gibi Selçuklularca
Farsça'dan alınmış "rôcik"
sözcüğünün Türkçedeki söylenişidir. Kuran’da savm ve sıyam olarak
gedmektedir.
Sünni İslam’da oruç
Sünni İslam'ın
şartlarından ve beş temelinden biri Ramazan ayında
oruç tutmaktır. Sünni İslam’da Oruç da namaz gibi bir farz-ı ayındır. Hicret'in
ikinci senesinde Medine'de farz kılınmıştır.
İslam dininin
kutsal kitabı olan Kur'an'daki Bakara
Suresi'nde Kur'an'ın
İslam dininin son peygamberi Hz. Muhammed'e gönderilmesi Ramazan ayında
başlamıştır. Bu yaklaşıma göre bu ay içinde "oruç"
tutmak Müslümanlara emredilmiştir. İlgili ayet şöyledir:
“Şehru ramadânellezî unzile fîhil kur’ânu
huden lin nâsi ve beyyinâtin minel hudâ vel furkân(furkâni), fe men şehide
minkumuş şehra fel yesumh(yesumhu), ve men kâne marîdan ev alâ seferin fe
iddetun min eyyâmin uhar(uhara) yurîdullâhu bikumul yusra ve lâ yurîdu bikumul
usra, ve li tukmilûl iddete ve li tukebbirûllâhe alâ mâ hedâkum ve leallekum
teşkurûn(teşkurûne). “
(Bakara
suresi 185. ayet)[1]
Diyanet İşleri
|
:
|
(O sayılı günler), insanlar için bir
hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık
delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise
içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu
olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size
kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete
ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.
|
|
Abdulbaki Gölpınarlı
|
:
|
Ramazan ayı, bir aydır ki insanlara
doğruyu bildiren, doğruluğa ait apaçık delillerden ibaret olan, hakla bâtılı
ayırt eden Kur'ân, bu ayda indirildi. Sizden kim, bu aya erişirse orucunu
tutsun. Hasta olan ve yolcu bulunan, hastalığında, yolculuğunda orucunu yer,
sonra yediği günler kadar tutar. Allah sizin için kolaylık diler, güçlük
değil. Bu da sayıyı tamamlamanız, Allah'ın size doğru yolu göstermesine
karşılık onu ululamanız içindir, böylece de ona şükretmiş olabilirsiniz.
|
Diyanet İşleri (eski)
|
:
|
Ramazan ayı ki onda Kuran, insanlara
yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi. Sizden
bu ayı idrak eden, onda oruç tutsun; hasta veya yolculukta olan, tutamadığı
günlerin sayısınca diğer günlerde tutsun. Allah size kolaylık ister, zorluk
istemez. Bu kolaylıkları, sayıyı tamamlamanız ve size yol gösterdiğine
karşılık O'nu ululamanız için meşru kılmıştır; ola ki şükredersiniz.
|
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
|
:
|
O Ramazan ayı ki, insanları irşad
için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur'an
onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de
hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza
etsin. Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı
tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi
istiyor. Umulur ki, şükredesiniz!
|
Oruç, Kur'an'a göre "Niyetlenip, gündoğumundan önceki alacakaranlıktan (tan yeri ağarmaya
başlamasından) günbatımından sonraki alacakaranlığa değin katı-sıvı hiçbir şey
yememek, içmemek ve cinsel ilişkide bulunmamak" demektir. [Bakara
Suresi, 187]
Oruç, fıkıhçılara ve hadisçilere göre, niyetlenip Güneş'in
ufuktan 12 derece altta bulunduğu andan (astronomiye göre alacakaranlık) akşam
günbatımına dek, bir şey yeyip içmemek, cinsel ilişkide bulunmamaktır.
Fıkıhta oruç
Oruçlar fukaha
(fıkıhçılar, İslam hukukçuları)'ya göre farz, vacip, nafile ve mekruh nevilerine
ayrılır. Ramazan orucu, vakti tayin edilmiş farz oruçtur (sınırlı süresi
belirtilmiş borç olan oruçtur). Kazaya kalan Ramazan orucu ile kefaret olarak
tutulan oruçlar vakti muayyen olmayan (sınırlı süresi belirli olmayan) farz
oruçlardır.
Nezir (adak)
oruçları vaciptir.
Allah Teala'nın rızası için tutulacak oruçlar ise nafile nevini teşkil ederler.
Bunlar sünnet,
müstehap
ve mendup diye
anılırlar. Bir de mekruh
oruçlar vardır (sırf Cuma veya Cumartesi günü tutulan oruç gibi). Ramazan
bayramının birinci günü ile Kurban Bayramının dört günü oruç tutmak, harama yakın bir
mekruhtur.
Ehli Sünnete göre orucun çeşitleri
- Farz olan oruçlar: Ramazan ayı orucu
ve Ramazan ayı orucunun kazası farzdır.
- Vacip olan oruçlar: Başlanmış nafile
orucun bozulması halinde kazasının tutulması vacip olur. Adak orucunu
tutmak ve bozulursa kaza etmek vaciptir.
- Sünnet olan oruçlar: Muharrem ayının
9. ve 10. günlerinde veya 10. ve 11. günlerinde yani Aşure gününden 1 gün
önce veya 1 gün sonra ekleyerek oruç tutmak sünnettir. Ayrıca Pazartesi ve
Perşembe günleri oruç tutmak, Zilhicce ayının ilk dokuz günü, Şevval
ayında 6 gün oruç tutmak da sünnettir.
- Müstehab olan oruçlar: Her ayın (Hicri
takvime göre) 13,14 ve 15. günlerinde oruç tutmak çok sevaptır.
- Mekruh olan oruçlar: Yalnız aşure günü
için bir gün yan 10 Muharremde tutulan bir günlük oruç mekruh oruçtur.
- Haram olan oruçlar: Ramazan bayramının
1. günü ve Kurban bayramının 4 gününde oruç tutmak haramdır.
- Nafile olan oruçlar: Yukarıda sayılan
maddeler dışında tutulan oruçlar nafile oruçlardır.
Yahudilikte oruç
Yom Kippur,
(İbranicesi:
Kefaret Günü), Musevilikte
Musevi Takvimi'nin ilk ayı olan Tişri ayının 10. günü yaklaşık 26 saat boyunca
tutulan büyük oruçtur.
Museviliğe göre
bir insanın kaderi bir yıl önceki hâl ve hareketlerine göre yazılır. Bir yıl
boyunca iyi ve hayırlı işler işleyen kişilerin kaderi bir yıl sonra için iyi
yazılır.
Musevi Yılbaşısı
olan Roşaşana
ile Yom Kippur arasındaki 10 gün boyunca bir vicdan muhasebesi yapılır ki buna İbranice teşuva (geriye dönme) denir. On gün boyunca, o yıl içinde yapılan
tüm hatalı davranışlar gözden geçirilir insanlara karşı yapılan haksızlıklar
için insanlardan özür dilenir ve helalleşilir. Yehova'ya (Tanrı) karşı işlenen
suçlar için de tövbe edilir. 9. günün akşamı güneş batmadan bir saat önce oruca
başlanır. 26 saat aralıksız sürecek olan oruç boyunca şunlar yasaktır:
- Yemek, yemek ve içmek
- Yıkanmak
- Parfüm sürünmek
- Cinsel münasebette bulunmak
- Çalışmak
- Ateş yakmak
Sabah erkenden
kalkıp Sinagog'a
gidilir ve yaklaşık 12 saat boyunca Sinagog'da aralıksız Yom Kippur için
yapılan dualar, tövbeler ile vakit geçirilir. Güneşin batmasından yaklaşık 40
dakika sonra Tokea
adı verilen kişi koç boynuzundan yapılmış bir boruyu (Şofar) çalarak
orucun bittiğini ilan eder. Bu oruç yaklaşık 25-25.5 saat sürer.
Şofar'ın
çalınmasıyla birlikte tören sona erer ve Tanrı'nın insanların gelecek yıl için
kaderini yazdığına ve iyi kişileri hayat kitabına (Sefer Hayim) yazdığına
inanılır.
Hıristiyanlıkta oruç
Hıristiyanlık
inancında Paskalya
döneminde, 40 gün boyunca hayvansal gıdaları yememek kaydı ile oruç ( perhiz )
tutulur. Mesih inanlarına X. yy. da yazılan ‘Didakte’ kitabında çarşamba
ve cuma günü arası aralıksız 3 gün oruç tutmalarını buyurmuştur. Diriliş Bayramı'ndan önce (paskalya) X.
yüzyıldaki kiliselerin bu orucu tuttukları bilinmektedir. Halihazır
Süryani, Keldani, Nasturi kiliselerinde bu orucun tutulduğu bilinmektedir. İslamiyet'teki
gibi oruç zamanında tüm dünyevi gıdalardan uzak tutmaması nedeni ile oruç
yerine perhiz ifadesi de kullanılabilmektedir.
DIGER DINLERDE ORUÇ
”Nirvana’nın ( Cennet ) yolu oruçtan geçer.” İnsanlık tarihinde dinlerin neredeyse tümünde -oruç tutmak - yer alır. Semavi dinlerin dışındaki dinlerde de orucunu önemli bir yeri vardır. Örneğin; Budizm'in kurucusu Buda, 'kurtuluşa' yani Nirvana'ya ulaşmanın yolunun arzulardan vazgeçmekten geçtiğini vurgular. Bunun pratik yolu da oruç tutmaktır. İste bazı dinlerde orucun yeri:
Hinduizm'de oruç:
Hint dinlerinden Hinduizm’de oruç nefsi terbiye için yılın belirli aylarında ve
günlerinde oruç tutulur. İbadet amacıyla duaların okunduğu günlerde oruç
tutulması gerekir. Hinduizm'de oruç genellikle belirli bazı besinleri yememe,
yani bir çeşit perhiz seklindedir.
Taoizm'de oruç: Doğu kültürlerinin dinlerinden Taoizm'de oruç, daha geniş bir anlamda ele alınmıştır. Burada oruç, sağlığı koruma ve böylece yaslanmayı geciktirme özelliğiyle ön plana çıkar. Çinliler ayrıca, büyük bayram günleri ile kötülüklerin arttığı dönemlerde de, kendilerini korumak için oruç tutarlar.
Brahmanizm'de oruç: Güney Asya Hint dinlerinden Brahmanizm'de her ayin 12 ve 13'üncü günlerinde oruç tutmak gelenektir. Brahmanizm'de yaşlılar hastalar ve çocuklar dahi oruçtan muaf değildir. Bazıları insani isteklerini yenmek için 15 gün boyunca oruç tutar. Bu süre içinde bir yudum sudan başka bir şey yiyip içmeleri orucu bozar.
Jainizm'de oruç: Hint dinlerinden Jainizm'de orucun kuralları daha serttir. Jainistler kesintisiz olarak 40 gün oruç tutarlar. Bu dinin kurucusu Mahavira'nin (M.Ö 599-527)) kendisine işkence yaparak dinde yüksek dereceye ulaşmaya çalıştığı, et ve yumurta yemediği ve hatta ölünceye kadar da oruç tuttuğu söylenmektedir.
Budizm'de oruç: Güneydoğu Asya dinlerinden Budizm oruca en fazla önem veren dinlerdendir. Budizm'in kurucusu Buda'ya göre, ne dünyaya bağlanmak ne de dünyadan vazgeçmez gerekir. Bu amaca ulaşmak için koyduğu kuralların birincisi ise, her iki ayda bir oruç tutmak ve bu süre içinde de toplum içinde tüm günahlarını itiraf etmektir. Buda'ya göre sonsuz kurtuluşa, yani Nirvana'ya engel olan tek şey arzulardır. Kurtuluş ancak arzuları terk etmekle sağlanır. Ve arzulardan kurtulmanın birinci yolu da oruç tutmaktır.
Maniheizm'de oruç: Manilikte oruç, ışığı gönderen güneş ve aya dua etmek amacıyla tutulur. Basil ve Asurluların da orucu büyük önem verdiği bilinir. Eski Mısır’da ise oruç genellikle dini bayramlarda tutulur.
Avrupa yerel dinleri: Keltler'in oruç tuttuğu, eski Roma ve Yunanlıların da orucu felaketlerden kurtulmak için bir yol olarak kabul ettiği bilinir,
Alevi İslam’da oruç
Alevilerin ocak ayından mart ortasına kadar süren ve yılsonu ile
yeni yıl törenlerini karşılayan, kökenleri birbirinden çok farklı üç ayrı
kutlamayı ele alalım.
Anadolu Alevilerinde oruç kuralları çok serttir. Muharrem orucunda su içilmez, banyo yapılmaz, tıraş olunmaz, eşler arasında cinsel ilişki olmaz, düğün ve kutlamalar olmaz, bunların nedeni kutlama değil bir kaybın bir şehit ve katliamın anılışı ve yasının çekişinin etkisinden kaynaklıdır.
Anadolu Alevilerinde oruç kuralları çok serttir. Muharrem orucunda su içilmez, banyo yapılmaz, tıraş olunmaz, eşler arasında cinsel ilişki olmaz, düğün ve kutlamalar olmaz, bunların nedeni kutlama değil bir kaybın bir şehit ve katliamın anılışı ve yasının çekişinin etkisinden kaynaklıdır.
Onun için Muharrem ayı boyunca toprakta yatılır. Gülünmez her türlü
eğlenceden uzak durulur. Muharremin 12 yas gününden sonra 12 çeşit yiyecek
içeren aşure yapılır. Muharrem kurbanları kesilir.
Eskiden, Anadolu Alevilerinde çoğunlukla kutlamalar sonbahar-kış
mevsiminde yapılırdı. Bunun nedeni tarım ve havyacılıkla uğraştıklarından bu
aylarda harici işlerin olmaması ibadet ve kutlamalara geniş zaman ayrılabildiklerindendir.
ANADOLU ALEVİLERİNİN
HIZIR, GAĞANT VE HAFTAMAL (Haftamol) BAYRAMLARI ADI VERİLEN ÜÇ KUTLAMA ÜZERİNDE
DURMAK İSTİYORUM.
Anadolu Alevilerin en önemli bayram ve kutlamalarında biri Hızır
bayramıdır. Tebriz yöresinde Cehelten ve Kırklar bu bayrama, Hıdır Nebi ( Hızır nebi ) bayramı diyorlar. Yine İran Azerbaycan’ında Ehl-i Hakk (Ateşbagi’lerde) aynı bayram Zat-ı mutlak (Tanrısal kişilik) adına kutlanır ve "Tanrısal kişilik" Ali olduğundan Ali Haydar Bayramı olarak
adlandırılır. Maverraünnehir’de, Kafkasların
bir kısmında İyd-iHıdır Nebi (Hızır nebi
Bayramı) olarak kutlarlar. Şubat kutlamaları tarihi (calendae !) ' hayvanlı
takvime’ göre eski Türk yeni yılı ile Hızır bayramı arasında bir yakınlığı
vardır. Marco Polo Tatarların Şubat
kutlamaları günlerindeki "AK"
adı altında törenle bayram yaptıklarını anlatır. Yine Hızır bayramında renk
olarak ak renk seçildiğini söyler. Üç gün oruçtan sonra insanlar temizlenir. Beyazın
yeğlendiği temiz giysiler giyerler. Perşembeyi cumaya bağlayan gece beyaz bir
örtü serer ve üzerine un sererler. Eğer ertesi sabah un üzerinde at nalını
andıran bir iz görülürse bu o eve Hızır Nebi geldiğine işarettir. Bu unla hemen kömbe ya da kömme, ( Alevi Zaza’larda babuko ) denilen ekmek
yapılarak paylaşılır.
Cehelten ya da kırklarda bu ekmeğe "GIRDE" adı verilmektedir.
İkinci olarak GAĞANT BAYRAMI
( Ermenice yeni yıl ) BU BAYRAM ÖZELLİKLE MARAŞ VE SİVAS YÖRELERİNDE
KUTLANMAKTADIR.
10 OCAKTAN İTİBAREN ÜÇ
GÜN ORUÇLA BAŞLAR. ASIL ANLAMI İLE BAYRAM JÜLİEN TAKVİMİNE GÖRE 13 OCAKTADIR.
Yüz yirmi dört bin, kimi söylemlere göre de iki yüz yirmi dört bin
( Bu sayıların kaynağı tartışmalıdır.) peygamberin
ruhuna dualar okunur.
Haftamal ( haftamol) Mart ayının 7 ile 12 arası kutlanır. Ölmüş aile büyüklerin
ruhları için dua okunur, yemekler hazırlanır borak denilen kurban kesilir.
Anadolu Alevilerinde
kutlanan bu üç bayramı incelediğimizde bu üç bayramın; birincisinin muhtemel
olarak eski Türk kökenli, ikincisi Anadolu Hıristiyanlığı ( Aziz Harambapulos
yortusu ), üçüncüsünün İran kökenli oluşu ile ilgili şaşırtıcı biçimde izler göze
çarpmaktadır.
Bu da sanki Anadolu kültürünün, inanç senkretizminin (harmanlanmasının)
açık seçik bir anlatımıdır
Muharrem orucu: 10 Ekim 680 de Hz. Ali'nin oğlu ve
Hz. Muhammet'in torunu Hz. Hüseyin ve sevenleri (toplam 72 masumu) Kerbela'da
acımasız bir şekilde katledildiler.
Aleviler bu acı olayı kınamak için, her yıl Muharrem Ayının onuncu gününden başlamak üzere, 12 gün oruç tutarak yas tutarlar. Aleviler Muharrem orucu ile Hz. Hüseyin`in şahsında Ehlibeyte bağlılıklarını dile getirirler ve ayni zamanda zalimin zulmünü lanetlerler.
Muharrem orucunun bir diğer özelliği de insanin kendi iç benliğine yönelmesi, yanlışlarını-doğrularını, eksilerini-artılarını hesaplaması ve bütün bunların sonucunda daha iyiye, doğruya, güzele yönelmesidir. Muharrem orucu, bütün bu özellikleriyle önemli bir ibadettir
Muharrem Orucu nasıl tutulur?
Kurban Bayramının I. gününden başlayarak 20 gün sayılır. 20. günün akşamı Muharrem Orucu için niyet edilir ve oruç başlar. Niyet edildikten sonra gün doğumu ile gün batimi arasındaki sürede hiç bir şey yenilmez ve içilmez. Gün batimi ile iftar açılır.
Oruç süresince (12 gün boyunca) düğün, nişan, sünnet ve benzer törenler/etkinlikler yapılmaz, kurban kesilmez, et yenilmez, Kerbela Şehitleri'nin çektikleri susuzluğu hissetmek için su içilmez (su saf olarak içilmemektedir). Vücudun su ihtiyacı yenilen yemeklerden, çay, kahve, meşrubat, meyve suyu, ayran gibi sıvı içeceklerden karşılanır).
Muharrem orucunun on ikinci günü ise On iki İmamların anısına on iki çeşit gıdadan oluşan Aşure Çorbası pişirilerek komşulara dağıtılır ve böylece o yılki Muharrem Orucu noktalanır.
Aleviler bu acı olayı kınamak için, her yıl Muharrem Ayının onuncu gününden başlamak üzere, 12 gün oruç tutarak yas tutarlar. Aleviler Muharrem orucu ile Hz. Hüseyin`in şahsında Ehlibeyte bağlılıklarını dile getirirler ve ayni zamanda zalimin zulmünü lanetlerler.
Muharrem orucunun bir diğer özelliği de insanin kendi iç benliğine yönelmesi, yanlışlarını-doğrularını, eksilerini-artılarını hesaplaması ve bütün bunların sonucunda daha iyiye, doğruya, güzele yönelmesidir. Muharrem orucu, bütün bu özellikleriyle önemli bir ibadettir
Muharrem Orucu nasıl tutulur?
Kurban Bayramının I. gününden başlayarak 20 gün sayılır. 20. günün akşamı Muharrem Orucu için niyet edilir ve oruç başlar. Niyet edildikten sonra gün doğumu ile gün batimi arasındaki sürede hiç bir şey yenilmez ve içilmez. Gün batimi ile iftar açılır.
Oruç süresince (12 gün boyunca) düğün, nişan, sünnet ve benzer törenler/etkinlikler yapılmaz, kurban kesilmez, et yenilmez, Kerbela Şehitleri'nin çektikleri susuzluğu hissetmek için su içilmez (su saf olarak içilmemektedir). Vücudun su ihtiyacı yenilen yemeklerden, çay, kahve, meşrubat, meyve suyu, ayran gibi sıvı içeceklerden karşılanır).
Muharrem orucunun on ikinci günü ise On iki İmamların anısına on iki çeşit gıdadan oluşan Aşure Çorbası pişirilerek komşulara dağıtılır ve böylece o yılki Muharrem Orucu noktalanır.
Oruca Niyet Etmek
Bismi-Şah...Allah, Allah...Er Hak-Muhammed-Ali aşkına İmam Hüseyin Efendimizin ve Kerbela'da şehid susuzluk orucu niyetine Oniki İmamlar aşkına Alemlerin Rahmetinin Şefaatine ve Allah rızasına Muharrem orucunu tutmaya niyet eyledim Yüce Rabbimiz kabul eyleye ..!
Orucu Açma duası
"Bismillahi'r-rahmanu'r-rahim
Ey yüce Allah’ım bize bu Muharrem orucunu Kerbela Matemini tutmayı nasip ettiğin için sana hamdu senalar olsun.
Peygamberlerine salat ve selam olsun.
Kerbela şehitlerinin Ruhları İlahi nurun ile şad olsun yezide ve soyuna lanet olsun.
Bütün şehitlerin, Erenlerin , Evliyaların yüzü suyu Hürmetine tutuğumuz oruçları , yaptığımız ibadetleri dergah-ı izzetinde kabul eyle.
Selamullah ya Hüseyin Selamullah ya Hüseyin Selamullah ya Kerbela 'da susuz şehit düşen şühedalar Bismi Şah Allah, Allah Diyelim Hak Lokması yiyelim , Gerçeğe Hüü..!"
Hızır orucu nedir?
Bir gün Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (Allah’ın
selamı onlara olsun) hastalandılar. Anneleri Hz. Fatima (s.a) Hz. Muhammed’in
(s.a.v) yanına gidip durumu anlattı. Hz. Muhammed Cebrail’in vahyi ile kızı Hz.
Fatima’ya, kendisinin ve eşi olan Hz. Ali’nin üç gün Allah rızası için oruç
adamalarını söyledi.Hz. Ali ve Hz. Fatima ile yardımcıları Fıdda da üç gün oruç adak ettiler. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin imamlarımız iyileşince orucu tutmaya başladılar. İlk gün iftar edecekleri vakit kapıya bir yoksul geldi ve açım dedi. Hz. Ali benim payıma düşeni ona verin dedi.
Bunun üzerine Hz. Fatima, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Fıddada paylarını gelen yoksula verdiler. İftarlarını sadece suyla açtılar.
İkinci günün akşamı yine iftar vakti geldiğinde bu defa kapıya bir yetim geldi. Aynı şekilde hepsi bir şey yemeden sofrayı olduğu gibi gelen yetime verdiler. Üçüncü günü ise iftar vakti bir esir geldi. Bu gün de hepsi yemeklerini gelen esire verdiklerine inanılır ve böylece aktarılır.
Böylece üç gün adak orucunu sadece suyla açtılar.
Bunun üzerine Kuranı Kerimin şu ayetleri peygambere geldi.
Adaklarını yerine getirir onlar ve şerri, her yanı saran, kaplayan günden korkarlar “ Ve ona ihtiyaçları olduğu halde yemeklerini yoksula ve yetime ve esire verirler, onları doyururlar. Sizi, ancak Allah rızası için doyurmadayız ve sizden istemeyiz ne bir karşılık, ne bir şükür;”
Şüphe yok ki biz, suratları astıran, azabı pek şiddetli olan gün, Rabbimizden korkarız. *Derken Allah da korumuştur onları, bugünün şerrinden ve yüzlerine bir parlaklık, gönüllerine bir sevinçtir, vermiştir.” Dehr (İnsan süresi 7-11)
Rivayetlerde o üç gün gelen zatların Hz. Cebrail, Hz. Mikail ve Hz. İsrafil olduğu geçer. Yüce Rabbimiz bu vasıtayla Ehli Beytin üstünlük derecesini insanlara hatırlatmak ister.
Biz Alevilerde ise kapıya gelen o şahsın Hızır (a.s) olduğu bilinir. Bu yüzden bunu Hızır orucu olarak adlandırmıştır.
Üç gün Allah rızası için oruç tutulur.
Hızır orucu geleneklerinde evlilik çağına gelen bekar Alevi gençler eş bulmak için şu iki uygulamayı da denerler.
Hızır orucunun son günü iftarında evlilik çağına gelen bekar gençler, yemekten sonra yeteri kadar su içmezler. O gece rüyasında kendisine su veren veya su içtiği evde ki biriyle evlilik yapacağı rivayeti anlatılır.
Ola ki bu fırsat kaçtı; ertesi sabah kömbelerden kuşlara parçacıklar atılır.
Kömbeyi alıp, uçtuktan sonra konduğu ev veya uçtuğu yöreden biriyle evlenileceği tevatürü anlatılır.
Elbette bu yazılanlar oruçlarla ilgili tam tekamül bilgiler değildir.
Amaç, okuyuculara bu bilgiler ışığında yeni kapılar ve ufuklar arayışına yönlendirmektir.
Kaynaklar
1.
Bakara
suresi, 185. ayet. E. Hamdı Yazır Türkçe Kur’un Meâli. Kuran.gen.tr URL
erişim tarihi: 13 Eylül 2007.
3.
Uyur idik
Uyardılar; Prof. Dr. İrene Melikof
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.