İNCİR; AKLIN, BİLGELİĞİN VE ERDEMİN ÖLÇÜSÜ
Ey koca ağacı
bir incir çekirdeğine sığdıran Yüce Güç, bu ne ihtişamdır!
"İncire
ve zeytine and olsun" (Tin Suresi, 1)
Herhalde
Kuran’da adına Sure indirilen tek meyvedir.
Bakalım
bu yazdıklarımın tümü ‘ bir incir
çekirdeğini ’ dolduracak mı?
Bu
tümce bile incirin bir ölçüt olarak ne kadar önemli olduğunu
vurgulamaktadır. Her somut nesne bir
ölçü birimi ile ölçülür. Örneğin, uzaklık birimi metre - mil, ağırlık birimi
kilogram - onz, sıvı ölçütü litre- galon, sıcaklık – soğukluk ölçütü
termometre, bilgisayarda kapasite ölçütü byte gibi.
İnsanın
bilgi ölçütü ise hacım olarak ölçüldüğünden sanki incir çekirdeğidir.
‘
Bildikleri, konuştukları, tartıştıkları bir incir çekirdeğini doldurmaz! ‘
derken; sanki insan bellek ölçüsünün en alt birimi ele alınmış oluyor.
Bu
anlamda insan aklının, bilgeliğinin, erdemliliğinin endazesi de sanki incir
çekirdeğidir.
MUHTEŞEM
VE MÜKEMMEL BİR MEYVE: İNCİR
İncir (Ficus carica), anavatanı doğu Akdeniz ve güneybatı Asya
(Türkiye'den Afganistan'a kadar) olan, ağaç yada ağaççık
nitelikli bir bitki türü
ve bu türün meyvesidir.
İncir, dutgiller (Moraceae) familyasına dahil olan incir
(Ficus) cinsinin
içerdiği yaklaşık 800 kadar tür içinde ticari öneme sahip meyve
veren tek bitkidir. İncir bitkisinin çiçeklerinde tozlaşma olayı mazı böcekleriyle
gerçekleşir. Bu olaya "Kaprifikasyon"
denir.
Meyvelerinin
besin değeri yüksektir. Meyvelerin bileşimini %30-40 şeker, A,B,C vitaminleri oluşturmaktadır.
Meyvelerinden hazırlanan infusyon özellikle çocuklarda kullanılabilen bir
müshildir. Yapraklarındaki süt, "incir
sütü" olarak bilinir ve halk arasında siğillere
karşı kullanılır. Türün taze yaprakları ise, lapa halinde yaralara karşı
tedavide halk ilacı olarak kullanıla gelmiştir.
İncirin Dünya'daki
en büyük üreticisi Türkiye'dir. Başlıca
dış satım ürünümüzdür. Ege bölgesinde tarımda ön planda yer alır. Türkiye'de en
fazla Aydın yöresinde yetiştirilir.
İncirin
insan sağlığına olan yararları
İncir
herhangi bir meyve yada sebzeye göre en yüksek lif içeriğine sahiptir. Sadece 1
adet kuru incir 2 gram
lif sağlamaktadır ki bu tavsiye edilen günlük ihtiyacın %20'si'dir. Son 10-15
yılda yapılan araştırmalar, bitkisel gıdalarda bulunan liflerin sindirim
sisteminin düzgün olarak çalışması açısından çok önemli olduklarını ortaya
koymuştur. Besin olarak alınan lifin sindirime yardımcı olduğu ve bazı kanser
türlerinin riskini azaltmada etkili olduğu bilinmektedir. Beslenme uzmanları
lif alımını artırmanın ideal bir yolu olarak, lif açısından zengin olan incir
tüketimini tavsiye etmektedirler.
Lifli
yiyecekler çözünür ve çözünmez olarak ikiye ayrılırlar. Çözünmez lif açısından
zengin gıdalar, vücuttan atılacak maddelere su kazandırarak bağırsaklardan geçirilişi
kolaylaştırırlar. Böylece sindirim sistemini hızlandırarak, düzenli çalışmasını
sağlarlar. Ayrıca çözünmez lifli besinlerin kolon kanserine karşı koruyucu
olduğu da tespit edilmiştir. Çözünür lif açısından zengin besinlerin ise
kandaki kolesterol seviyesini %20'den fazla düşürdükleri ortaya konmuştur. Bu
nedenle kalp hastalıklarının riskini azaltmak açısından büyük önem taşırlar.
Eğer kanda fazla miktarda kolesterol varsa, bu kan damarlarında birikir ve kan
damarlarının sertleşmesine, daralmasına yol açar. Kolesterol, hangi organın
damarında birikirse o organa ait hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin, kalbi
besleyen atardamarlarda kolesterol birikimi olursa, göğüs ağrısı, kalp krizi
gibi sorunlar oluşur. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi ise, yüksek
tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir. Ayrıca çözünür liflerin alımı
mideyi boşaltarak, kan şekerini düzenlemesi açısından da önem taşır, çünkü kan
şekerindeki ani değişiklikler hayati riskler taşıyan rahatsızlıklarla
sonuçlanabilir. Nitekim beslenmeleri lif açısından zengin olan toplumların
kanser ve kalp hastalıkları gibi rahatsızlıklara daha az oranda yakalandıkları
tespit edilmiştir.
Çözünür
ve çözünmez liflerin her ikisinin bir arada bulunması ise sağlık açısından ayrı
bir avantajdır: Her iki lif türünün bir arada bulunmasının, kanseri
engellemede, tek başına olduklarından daha etkili olduğu ortaya çıkmıştır.
İncirde her iki lif türünün -hem çözünür hem de çözünmez liflerin- bir arada
bulunması bu bakımdan inciri son derece önemli bir besin maddesi kılmaktadır.
George
Washington Üniversitesi Tıp Merkezi'nde Hastalıklara Karşı Korunma
Enstitüsü'nün başkanı Dr. Oliver Alabaster, incirden şu ifadelerle
bahsetmektedir:
“...
burada gerçek anlamda sağlıklı ve yüksek
lif oranına sahip bir besini ekleme imkanı bulunmaktadır. İncirleri ve diğer
yüksek lif oranına sahip besinleri sıklıkla tercih etmek...” ömür boyu
sağlığınız açısından önem taşımaktadır.
California
İncir Danışma Kurulu'na (California Fig Advisory Board) göre, meyvelerde ve
sebzelerde bulunan antioksidanların
insanları birçok hastalıktan koruduğuna inanılmaktadır. Antioksidanlar,
vücudumuzdaki kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan veya dışardan alınan zararlı
maddeleri (serbest radikalleri) etkisiz hale getirirler ve hücrenin tahrip
edilmesini engellemiş olurlar. Scranton Üniversitesi tarafından yürütülen
araştırmada, kuru incirin, antioksidan bakımından zengin fenol bileşimine diğer
meyvelere göre çok daha fazla sahip olduğu belirlenmiştir. Fenol,
mikroorganizmaları öldürücü -antiseptik- bir madde olarak kullanılmaktadır.
Scranton Üniversitesi’nde yapılan değerlendirmelere göre, İncirdeki fenol
miktarı, diğer meyvelerle kıyaslandığında çok daha fazladır.
New
Jersey'deki Rutgers Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmada ise, kuru
incirin içerdiği omega-3,
omega-6
yağ asitleri (EFA: Essential fatty acids: vücut için zaruri yağlar) ile
fitosterol (bitkilerde bulunan yağımsı madde) sayesinde kolesterolü düşürücü
olarak da önem taşıdığı anlaşılmıştır.126 Bilindiği gibi omega-3 ve omega-6 yağ
asitleri vücutta üretilemezler ve gıdalarla alınmaları gereklidir. Ayrıca bu
yağlar özellikle kalp, beyin ve sinir sisteminin sağlıklı şekilde işlev görmesi
açısından vazgeçilmez öneme sahiptirler. Fitosterol ise, hayvansal gıdalardaki
kalp ve damar sağlığı açısından tehlikeli olan kolesterolün yolunu tıkayarak
kana karışmadan vücuttan atılmasını sağlar.
California
İncir Danışma Kurulu tarafından "adeta doğanın en mükemmel meyvesi" olarak bahsedilen incir, insanoğlunun
bildiği en eski meyvelerden biri olmasına rağmen, gıda üreticileri tarafından
yeniden keşfedilmektedir. Çünkü besin değerinin yüksek olması, sağlık için
faydaları, bu meyveye ayrı bir önem kazandırmaktadır.
İncir
hemen, hemen her özel diyetin parçası olabilir: İncir doğal olarak yağ, sodyum
ve kolesterol içermediği ve yüksek lif oranına sahip olduğu için, kilo vermeye
çalışan kişiler için de uygun bir besindir. Aynı zamanda incir, bilinen tüm
meyvelere göre en yüksek mineral içeriğine sahiptir. 40 gram incir, 244 mg
potasyum (günlük ihtiyacın % 7'si), 53 mg kalsiyum (günlük ihtiyacın %6'sı) ve
1.2 mg demir (günlük ihtiyacın %6'sı) içermektedir.128 İncirde kalsiyum oranı çok yüksektir; meyveler
arasında kalsiyum içeriği açısından portakaldan sonra ikinci sırada
gelmektedir. Bir kase kuru incir, bir kase süt ile aynı miktarda kalsiyum
sağlamaktadır.
İncir,
uzun süreli hastalıklardan sonra hızlı şekilde iyileşmeye yardımcı olan, güç ve
kuvvet veren bir ilaç olarak da düşünülmektedir. Fiziksel ve zihinsel
zorlanmayı ortadan kaldırır ve vücuda enerji ve güç sağlar. İncirin en önemli
besin öğesi, tüm meyvenin % 51-74'ünü oluşturan şekerdir ve tüm meyveler arasında
en yüksek şeker oranını içermektedir. Ayrıca incir, astım, öksürük ve soğuk
algınlığı gibi durumlarda da tedavi amaçlı tavsiye edilmektedir.
Tarihte, kutsal
metinlerde ve söylencelerde (mitoloji) incir
M.Ö. 484 yılında Herodotos
tarafından yazılan kaynak, Anadolu'da incir kültürünün insanlık kültürü kadar
eski olduğunu, kültür meyveleri içinde, en eski gelişme tarihine sahip meyvenin
incir meyvesi olduğunu bildirmektedir.İncir, eski Yunan ve Mısır Uygarlıklarında verimlilik sembolü olarak kabul edilmektedir.
Eski Yunanlılarda incir yapraklarının "onur verici bir hediye" olarak kabul edilmesi, olimpiyatlarda kazanan atletlere yemeleri için incir meyvesi verilmesi ve başlarına incir yaprağından örülmüş taç giydirilmesi, incir ağacının aşırı doğurganlık anlamına gelmesi, incir kültürünün daha temiz bir ahlakın yol göstericisi olarak belirlenmesi, bunun bir örneğidir.
Herodotos'a
göre; kuru incir Lydia 'da yaşamın on temel nimetlerinden sayılmaktadır. O
kadar ki, "Perslerin yiyecek incirleri olmadığı" söylenerek
kralın Perslerle savaştan vazgeçmesinde araç olarak kullanılmıştır.
----
Yunan mitolojisinde; incir
meyvesine "daha soylu ve daha medeni bir hayatın başlangıcı"
gözüyle bakıldığından söz edilmektedir. Efsaneye göre tanrıça Demeter,
kendisini konuk severlikle ağırlayan Phytalos'a hemen oracıkta yarattığı bir
incir ağacını armağan etmiştir ve gezgin Pausanias, kahramanın mezar taşında
şunları okumuştur. “Burası, bir zamanlar kahraman Phytalos'un yüce Demeter'i, konukseverlikle ağırladığı yerdir ve Tanrıça ilkin burada, İnsanoğlunun kutsal incir dediği meyveyi yaratmıştır. O gün bu gündür, Phytalos soyunun asla tükenmeyen onurunu süsler.”
Mitolojideki bir başka efsaneye göre, Atinalıların topraklarının verdiği bu ürünle gurur duydukları, Kralın "incirlerin yetiştiği ülkeyi henüz fethetmediğini ve inciri yerli halktan vergi olarak almak yerine, hala dışarıdan satın aldığını hatırlaması için, her öğle yemeğinde öğüne Attika incirlerinden koydurtması" ile açıkladığı belirtilmektedir.
İncir ağacı hakkında sadece Yunan mitolojisi değil, Roma mitolojisi de örnekler sunmaktadır. Romanın efsanevi kurucuları Remus ve Romulus'un, "meyveleri yerlere kadar sarkan incir ağacı altında dişi kurt tarafından emzirildiği" söylenmektedir.
İncir ağacı, büyük kültür ve dinlerin tümünde bir sembol olarak kullanılmıştır. İncirden sıkça söz eden eski Ahit, incirden esinlenmiş imge ve benzetmelerle doludur. İncir ağacının gölgesinde oturmak, yada bunların meyvelerinden tatmak, dingin, huzur dolu bir varoluşu tatmakla eş anlamlı gibidir.
---
Siddharta Guatama'nın ( Buda ) Budizm 'in temelini oluşturan ilhamı, incir ( bodi ) ağacının altında otururken aldığı bilinmektedir.
---
Musevilerin "Fısıh Bayramı" kutlamalarında geleneksel yiyecek olan incir, İncil'de de cennetin bahçelerinde bir ağaç olarak zikredilmekte ve kutsal meyve olması nedeniyle Noel kutlamalarının vazgeçilmez besini olarak tanımlanmaktadır.
---d-----a kuşku duymazsanız, yalnız incir ağacına olanı yapmakla kalmazsınız; şu dağa, `kalk, de Markos ve Matta İncillerine göre, yolda yürümekte olan Hz. İsa acıkır.
Tam bu sırada yolda gözüne yaprakları
yeşil bir incir ağacı ilişir. Gördüğü İncir ağacının meyvesinden yemek için
ağacın yanına gider, fakat ağaçta hiç meyve olmadığını görünce öfkelenerek
ağaca "Artık senden hiç kimse bir
daha meyve yemesin" diye beddua eder. Yanındaki öğrencileri onun
söylediği bu sözü duyarlar. Ertesi gün Kudüs'ten geri dönerlerken Hz.İsa'nın
lanetlemiş olduğu incir ağacının kurumuş olduğunu görürler ve Havari Petrus
"Bak lanetlediğin incir ağacı kurumuş" diye ona söyleyince, Hz.İsa
ona "Tanrı'ya iman edin...Kim şu dağa "Kalk, denize atıl; der ve
yüreğinde şüphe hissetmeden dediğinin olacağına inanırsa dileği yerine
gelecektir" diye cevap verir.
---
Kuran
'da Hz. Muhammed 'in "eğer seçme hakkı olsa cennete götüreceği
ağacın incir ağacı olacağı" belirtilmekte, Et-Tin: 1-4 Sure 'sinde;
"And olsun, incire,
zeytine, Sina Dağına ve şu emin şehre ki, biz hakikaten, İnsanı en güzel bir
biçimde yarattık"
denmektedir.Yaratanın insanlara muhteşem bir sunumu olan bu kutsal ağacın meyveleri, insan sağlığına yararları açısından da olağan üstüdür.
"İncirin, hurmanın ve zeytinin bittiği yerde bit" sözü ile "sen de bu topraklarda ol, bu topraklarda büyük avantajlar vardır" mesajı verilmekte, kuru incirin ülkemizde yetişmesi avantajından beslenme ve sağlık açısından yararlanması tavsiye edilmektedir.
İncirin anavatanı Türkiye olup, buradan Suriye, Filistin ve daha sonra da Ortadoğu üzerinden Çin ve Hindistan'a yayılmıştır. İncirin özel döllenme ve kendine özgü kurutma koşulları gerektiren bir meyve olması yetiştiği bölgeleri sınırlı kılmaktadır.
Bununla
ilgili olarak Cevat Sami Hüsnü, Nevsal-i İktisadiye (1323) adlı eserinde, "Amerikalıların
Kaliforniya'da, Ege inciri yetiştirme çabasına girdiklerini, ancak önce kuşlarla
mücadele etmek zorunda kaldıklarını, daha sonra kurutma sistemi konusunda sorun
yaşadıklarını, incir yetiştiriciliği ile ilgili ilk denemenin başarısızlıkla
sonuçlandığını" anlatmaktadır.
Ancak
4 Temmuz 1901 tarihli Ahenk gazetesinde yazılanlara göre, Amerikalılar Türkiye
'ye ikinci kez ziraat uzmanı göndermişler, bu girişimlerinde başarıya ulaşarak
Kaliforniya'da incirciliğin gelişmesini sağlamışlardır
İncirli Atasözleri
“ İncir babadan,
zeytin dededen “
Olumsuz anlamda “
Ocağına incir ağacı dikmek! “ özdeyişini de yabana atmamak gerekir.
Tasavvufta incir:
Ne yazık ki tarihi ve mitolojik kaynaklarda bu kadar
önemle ele alınan incire tasavvufta “ incir çekirdeğini “ dolduracak kadar
bilgi ve yer verilmemiştir.
İncir; çok çekirdekli: Kesret (Çokluk
Alemine) işaret ediyor. Tek meyvede yüzlerce çekirdek barındırıyor.
Zeytin tek çekirdekli: Zeytin ise tek
çekirdekli. Zeytin bu haliyle ilk planda Vahdet Alemini (Teklik-Tevhid
boyutunu) çağrıştırıyor. Anlamında daha önceki yazımda belirttiğim çok sınırlı
bir yorum yapılıyor. Elbette bu kavramlar açılabilir ancak bu kadarla sınırlı
kalmamalıydı diye düşünüyorum.
Daha
doğru soru ise Aleviler düşünce ve inanç ikliminde incire neden bu kadar az yer
verdiler olmalıdır?
Asıl
araştırılması gereken sanırım budur.
Geliniz
araştıralım, bu iş sadece incir yemekle sınırlı kalmasın.
Kaynakça:
1. Dr. Joe A. Vinson, "The Functional Food Properties of Figs", Cereal Foods World, Þubat 1999, c. 44, no. 2.
2. Dr. Joe A. Vinson, "The Functional Food Properties of Figs", Cereal Foods World, Þubat 1999, c. 44, no. 2.
3
http://www.californiafigs.com/nutrition/
4. http://www.californiafigs.com/industry/page2.html
5. Cevat Sami Hüsnü, Nevsal-i İktisadiye (1323)
4. http://www.californiafigs.com/industry/page2.html
5. Cevat Sami Hüsnü, Nevsal-i İktisadiye (1323)
6.
Kutsal kaynaklar; Tevrat, İncil ve Kur’an
7.
Mitolojik kaynaklar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.