Kurban ve Kurban Bayramı
Tarihçe
Tevrat'a göre İbrahim'in
Eşi Sara'dan bir çocuğu olmuyordu ve İbrahim Sara'dan bir çocuğu olması
durumunda bunu Allah'a Kurban olarak adadı.
"2:
Tanrı, "İshak'ı,
sevdiğin biricik oğlunu al, Moriya bölgesine git" dedi, "Orada sana göstereceğim bir dağda oğlunu
yakmalık sunu olarak sun.", 8-9-10-11-12-13:
İbrahim,
"Oğlum, yakmalık sunu için kuzuyu Tanrı kendisi sağlayacak"
dedi. İkisi birlikte yürümeye devam ettiler. Tanrı'nın kendisine belirttiği
yere varınca İbrahim bir sunak yaptı, üzerine odun dizdi. Oğlu İshak'ı bağlayıp
sunaktaki odunların üzerine yatırdı. Onu boğazlamak için uzanıp bıçağı aldı. Ama
RAB'bin meleği göklerden, "İbrahim, İbrahim!" diye seslendi.
İbrahim, "İşte buradayım!" diye karşılık verdi. Melek, "Çocuğa
dokunma" dedi, "Ona hiçbir şey yapma. Şimdi Tanrı'dan
korktuğunu anladım, biricik oğlunu benden esirgemedin." İbrahim
çevresine bakınca, boynuzları sık çalılara takılmış bir koç gördü. Gidip koçu
getirdi. Oğlunun yerine onu yakmalık sunu olarak sundu."(Yaratılış: 22:2-8-9-10-11-12-13)
Kuranı Kerimde Kurban
Kur'an
metinlerinde bahsi geçen çocuğun "yumuşak
huylu bir erkek çocuk" olmasından bahsedilip ismini belirtilmemiştir (Sâffât Sûresi: 101). Fakat genelde İsmail olarak tefsir
edilir ve Müslümanlar çocuğun
İsmail olduğuna inanırlar.
Diğer
İslami kaynaklara göre, İbrahim Peygamberin eşinin kısır olması nedeni ile bir
çocuğu olmayınca (bazı rivayetlere göre 125 yıl) Allah'a yalvarır, dua eder.
Kendisinin ve eşinin yaşlı olduğu bir zamanda mucizevi bir şekilde oğlu olur. [1]
Çocuk
biraz büyüdüğünde, İbrahim peygamber rüyasında onu kurban etmesi gerektiğini
görür. Oğluna "Yavrum, ben rüyamda
seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?” dedi. O da, “Babacığım, emr olunduğun şeyi yap. İnşallah
beni sabredenlerden bulacaksın” der [2]
Peygamberlerin
rüyaları normal insanların rüyalarından farklı olduğundan bu bir emir olarak
kabul edilmiş ve İbrahim peygamber oğlunu kurban etmeye götürmüştür Ancak
Allah'ın emriyle bıçak çocuğu kesmez. Bu esnada Cebrail kucağında bir koç ile
gelir. Bu sınav [3]
başarıldıktan sonra tüm İbrahim’i dinlerde Zilhicce ayının 10. günü aynı
şekilde kurban kesilerek kutlanan bayram olmuştur. İslam peygamberi Hazreti Muhammed, Hac gibi terk edilen
İbrahim'i geleneği, tekrar hayata geçirmiştir.
Türkiye’de ki uygulamalar
Güneş doğuşundan 45 dakika sonra bayram
namazı kılınır ve kurban genelde ilk gün kesilir. Kesilen bu etin 1/3 ü
akrabaya 1/3 ü fakirlere kalanı da kendine alır. Bölgelerde farklılıklar
olmasına rağmen kurbanı kesenler, kesilen kurbandan etler ile yemekler
yapılarak kahvaltı ederler. Tanıdık ve akrabalar ziyaret edilir, çocuklara
harçlık ve hediyeler verilir. Küçük çocuklar büyüklerinin elinden öperler, herkes
birbirini ziyaret eder küslükler son bulur. Kurban Bayramlarında mezarlar
ziyaret edilir. Yaşlılar, hastalar, kimsesizler aranır, sorulur, ziyaret
edilir.
Kurban
Bayramı'nda misafirlere sunulmak için hazırlanmış bir tabak: yaprak sarması, kavurma ve börek. Bu
yiyecekler Kurban Bayramı sırasında Türkiye'de sıklıkla sunulan ve hazırlanan
yiyeceklerdir; özellikle kavurma, kurban etiyle yapılan ve Türk kültüründe Kurban
Bayramı ile özdeşleşmiş bir yiyecektir.
Diğer dinlerde Kurban
İslam'daki
gibi belirli bir bayram zamanı ile ilişkilendirilen büyük bir kurban eylemi
bugün varlığını sürdüren İbrahim’i Dinlerde nadir görülse de diğer İbrahim’i
dinlerde de kurban kavramı
mevcuttur. Arapça kurban
sözcüğü ile ilişkili olan İbranice korban
sözcüğü de sözlükte "yakınlaşmak"
anlamına gelmektedir. Dinî bağlamda, şeklî uygulama açısından İslam'dakine
benzer bir tür kurban etmeyi öngörür. Bugün Musevilerin büyük bir kısmı hayvan
kurban etmeyi kesmişlerdir bunun en büyük sebebi tarihte anlamını bulan meşhur Hazreti
Süleyman Tapınağının olmayışıdır.[4]
Bununla
birlikte hayvan kurban etmenin özellikle Tapınak
mevcutken düzenli bir şekilde yapılan bir ibadet olduğu bilinmektedir[5].
Bu
hayvan kurbanı büyük oranda günahlardan arınmak için yapılırdı ve İslam'daki Kurban Bayramına benzer bir uygulama bu
bağlamında yaşanmazdı.
İslam İnancında Kurban
Kurban Bayramı (Arapça: 'Īd al-'Adhā, Farsça: Eid-e Gorbān), Müslümanlar tarafından Hicri
Takvime göre Zilhicce ayının onuncu gününden itibaren dört gün boyunca
kutlanan bir dini bayram. Zilhicce ayın onuncu, on birinci ve on ikinci günlerine ' Eyyâm-ı nahr ' (kesme
günleri) ve bir önceki gün olan Zilhicce ayın dokuzuncu gününe Arife
denir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke'de hac farizasını ifa
ettikleri vakittir.
Kurban
Bayramı, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan birçok ülkede dinî bayram olmasının yanı sıra resmî
tatil ilan edilir. Ramazan
Bayramı ile beraber İslam dinindeki en önemli iki bayramdan biridir. Bayramda Bayram
Namazı kılınır.
Kurban'ın ıstılahı anlamı
Istılahta, yani bir İslam dini terimi
olarak Kurban, Allah’a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir. Kur'an'da geçen
İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban
kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda
edebilecek olmasını, Allah'a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade
etmektedir. Kur'an'da Hac Suresinde geçen şu ayet, kurbanın İslam inancındaki
yerini özetler:
"Onların etleri ve kanları
asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız,
gösterişten uzak amel ve ibadettir."
(Hacc 22/36;37)
Diğer Dillerde Kurban
Kurban
Bayramı farklı dillerde ve farklı kültürlerde, kültürel etkilerle de, farklı
isimlerle anılmaktadır. Arapça İyd-el Adha şeklinde okunan tüm
dünyada yaygın olan bir isimdir. Türkçede Kurban Bayramı olarak
anılırken, Hindistan
ve Pakistan'da
bayrama genellikle Bakra Eid
denir ki bunun anlamı "Keçi Bayramı"dır;
bu ülkelerde sıklıkla kurban edilen hayvan keçidir. Bakra Eid Güney
Afrika'da da kullanılan bir isimdir. Bangladeş'te
kullanılan yaygın isimlerse Id-ul-Azha
ve Korbani Id'dir. Türkçe
ismine benzer bir şekilde Bosna-Hersek, Bulgaristan
da Koç bayram, Arnavutluk'ta
Kurban Bajram şeklinde
anılır. Nijerya'da
Babbar Sallah, Somali'de ve Kenya ile Etiyopya'nın Somalice
konuşan bölgelerinde ise Ciidwayneey
olarak anılır.
Kurban Bayramı Tarihleri
İslam dininde kullanılan ve
bayram günlerini tespit etmekte temel alınan takvim ay takvimi olduğu için Gregoryen takvimi yıllarında farklı günlere
denk gelir. Aynı sebeple aynı Gregoryen yıl içerisinde iki Kurban Bayramı da
yaşanabilir.
ALEVİ VE BAKTAŞİLİKTE KURBAN GELENEKLERİMİZ. (6)
“ Her ümmete bir kurban
kesecek yer yaptık ki Ulu Çalab’ın ( Yüce Allah’ın ) azık diye size verdiği dört
ayaklı davarlar orada tığlansınlar ( kesmek), sizin tapacağınız tek Tanrı’dır. Hepiniz
ona teslim olun, ona boyun veriniz, uştala öz yürekli alçak gönüllüleri. “ ( Hacc
Suresi ayet.34.)
Bedri Noyan (DEDEBABA)
Türkçe Manzum Kuran.
TÜRKLERİN İslamiyet’ten evvelde
Kurban gelenekleri vardır. Bu gün yapılanların tamamı bu kurbanlardır. Sadece
adları ve bazı uygulamaları değişmiştir.
Türkler Müslümanlığı kabul ettikten sonra,
kurban âdetlerinde de değişmeler olmuştur. Buna rağmen eski itikatların izleri
tamamen silinmemiştir. Ele, Kızılbaş Türkmen’lerde ve kısmen Bektaşilerde bu hatıralar
daha canlı kalmıştır.
İslam’da ise kurban
tığlamak işin dış yüzüdür. Aslında o insanın gerçek bildiği yolda bütün yarar
ve isteklerini malını canını fedaya hazır olduğunu anlatır.
Alevi ve Bektaşilerde nasip
almak yola girmek kurban tığlamakla başlar ve burada asıl kurban yola giren
kişidir. Bu nedenle filan gün kurban olduk denir. Esas bir amaç inançla
bağlanıp teslim olmak ve her şeyi bu yolda kılmaktır. Ayetin devamında da Tek Tanrıya
bağlanmak (Vahdaniyyet) konusu vardır ki
amaç budur. Tek Tanrıya bağlanmak sonunda Hak ile Hakk olmak Mir’aca erip Hak
Cemaline kavuşmaktır.
Yine Bektaşilikte ikrar
verme töreninde Hakk’ın ardası sayılan Mürşit katında varışa Miraç görmek
denilişi bu nedenlerdir. Bedri Noyan (DEDEBABA) Manzum Kur’an da ki
açıklamalarından alınmıştır.
Kurbanın geleneklerimiz
içinde yeri ve önemi büyüktür. Kurbanlar ulu orta bir yerde kesilmez. Kesilecek
kurbanın kanı kesimden evvel açılan bir çukura akıtılır. Sonra güzelce
kapatılır. Kurban kesilecek yer gezinti yerlerin
Den uzak bir köşede kesilir.
Alevilerde Kurban edilecek
koç gelin gibi süslenir, incitilmez. Uzun ve özenli bir olarak bakılır,
beslenir.
Bektaşilerde kesimden evvel
geleneğe göre kurbanlar tekbirlenir. Tekbirleme işlemi yapılacağı
zaman hane sahibi bir kaç sofra olacak şekilde yakınlarını çağırır.
Bazen kurbanın durumuna
göre tüm köy erkeklerinin gelmesi ile de olabiliyor. Tekbirlemeye erkekler
katılmaktadır. Mürşit veya bir Derviş tarafından çerağ ( mum yakmak) uyandırılır. Ananemize göre kesilecek kurban
tekbirlemeden evvel tuz yalatılıp su tutulur. Ancak bundan sonra tekbirleme
yapılır. Tekbirleme işlemini Mürşit veya Dervişin görevlendireceği her hangi
bir kişi yapabilir. Tekbirleme işlemine önce sağ ayağından başlanır. Önce eller
ıslatılıp hayvanın yüzü ve kulak boynuz yanları ellinin tersi ile mesh edilir.
Getirilen kaptaki su ile el
ıslatılarak topuktan aşağıya sıvazlanarak yapılır. Aynı şekilde sol ayak ta
yapılır. Diğer ayaklara da aynı şekilde uygulanır. Hiç bir zaman abdest
aldırmada el aşağıdan yukarıya değil yukardan aşağıya yapılır.
Ayaklardan sırtına doru
uygulanır. Sırtı da üç kez sıvazlanır. Abdest aldırmada her uygulama üç defa
yapılır. Son defa kuyruğunun altına bir avuç su serpilir son olarak su tutulur.
Mürşit dua yapar tekbirler getirilir. Tekbirlenen hayvan bekletilmez hemen
kesilir.
Kurban tekbir getirilirken sağ
ayağı kurbanı getirenlerin biri tarafından kaldırılır. Bu kurbanı kesecek kişi
olabildiği gibi kurban sahibi de olabiliyor.
Kurban kesiminden evvel
mutlaka bir horoz kesimi yapılmaktadır.
Aynı uygulamanın sünnet
yapılırken de yapılması düşündürücüdür.
Kurban getirilirken ve götürülürken
özen gösterilir, incitilmez.
Kurbanları kesenler
genellikle tarikat kökenlilerde kurbancı Dervişleri ve Kurbancı Dedeleridir. Yanlarında
yardımcıları vardır.
Kurbancılar genellikle
kurbanları bağlamadan keserler. Mutlaka
sağ arka ayağını kesim esnasında serbest bırakırlar. Kurban kesilirken kıbleye
döndürülür. Son defa su tutulur. Tekbir uygulaması Amucaların, Bedreddinilerin
ve Gülşenilerin uygulamalarında benzerlik göstermektedir.
Tekbir öncesi Baba veya
Derviş:
Bismi Şah Allah, Allah!
KURBANI HALİL, DELİLİ CEBRAİL, FEDA İSMAİL,
TEKBİRE TEKBİR,
ALLAHÜ EKBER, ALLAHÜ EKBER, LAHİ LAHE İLLALLAH ALLAHÜ
EKBER, ALLAHÜ EKBER VE LİLLAHİ İLHAMD (4 defa okunur)
Kurban üzerine yazılmış Şah Hatai’nin bir
nefesi.
Akıl ermez Yaradanın sırrına
Muhammed Aliye indi bu kurban
Kurban olayım kudretin nuruna
Hasan Hüseyin’e indi bu kurban
Ol zaman Zeynel’in destinde
idim
Muhammed Bakır’ın dostunda idim
Cafer-i Sadık’ın postunda idim
Musa Kazım Rıza’ya indi bu
kurban
Muhammed Takı’nın nurunda idim
Aliyyul Naki’nin sırrında idim
Hasanül askerin darında idim
Muhammed Mehdi ye indi bu
kurban
Aslı Şahı Mardan güruhu Naci
Hakikata bağlı bu yolun ucu
Senede bir kurban talibin borcu
Muhammed Mustafa’ya indi bu
kurban
Tarikattan Hakikata geçenler
Cenneti alaya hülle serenler
Muhammed Ali’nin yüzün görenler
Erenler aşkına indi bu kurban
ŞAH HATAYI’m der bilir mi her
can?
Kurbanın üstüne yürüdü erkân
Tırnağı tesbihtir kanı da
mercan
On iki İmama indi bu kurban.
Murat Şahin 2009
Kaynakça
1. Hud Suresi 71. Ayet: "İbrahim’in karısı ayakta idi. (Bu sözleri duyunca) güldü. Ona da
İshak’ı müjdeledik; İshak’ın arkasından da Yakûb’u."
2. Saffat Suresi 102
3. Saffat Suresi 103-106: "Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca: Ey İbrahim!
Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok
açık bir imtihandır, diye seslendik."
4. FAQ About Animal Sacrifices and the Messianic Period
(URL erişim tarihi 12 Aralık 2007): "Without the Temple, these
requirements are not applicable today. And, as indicated, Rav Kook felt, based
on the prophecy of Isaiah, that there will only be sacrifices involving
vegetarian foods during the Messianic Period"
5. "Korban" The Concise Oxford Dictionary of
World Religions. Ed. John Bowker. Oxford University Press, 2000. Oxford
Reference Online. Oxford University Press. URL erişim tarihi: 12
Aralık 2007.
- Kurban Geleneklerimiz.
Refik Engin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.