Kast Sistemi


Kast sistemi

“ Bir toplum uyur ise onu uyandırmak mümkündür. Eğer bir toplum uyur gibi yapıyorsa onu dünya gelse uyandıramaz.”
Mahatma Ghandi
Kast terimi, Portekizce ve İspanyolcada casta; ırk, soy; Latincede ise castus; saf soy anlamına gelmektedir.
Kast, Hindistan’la ilişkili olarak düşünülmektedir. Hindistan’da uygulanan bir sistemdir. Sınıf ayrılıklarına dayanır. Bu sınıflandırma öncelikle evlilik ve iş bölümüyle ilgilidir. Bu terim, aynı zamanda argo dilinde geçmekte ve sosyolojik bir terim olarak da kullanılmaktadır. Hatta modern toplumlarda yer alan bir terimdir.
Özellikle Hindistan, Sri Lanka, Nepal, Bali ve Yezidilerde kast sistemi hala uygulanır.

Hindistan’da kast sistemi

Kast düzeni, Hindistan’da uzun süredir hüküm sürmektedir. Hayatlarının her alanında bu düzenin etkisi hâkimdir.
Hint kast sistemi, Hindu dinine inananların toplumsal olarak örgütlenmesi amacıyla yaratılmış bir sosyal merdiven sistemidir.
Her Hindu bir 'kast' içine doğar. Kast, toplumda özel bir konumu olan ve bu konumu nedeniyle öteki gruplardan ayrılan bir insan topluluğudur. Çocuklar anne ve babalarının kastına bağlıdır ve inanmış bir Hindu, yaşamını kastının kurallarına kesin bir bağlılıkla sürdürür. Var olan çeşitli dinsel toplulukların yanında, bir de birçok kasta ve alt kasta bölünmesi, Hindistan'ın tarihi boyunca siyasi birlik sağlamasını güçleştirmiştir.

Kast Sistemindeki Sınıflar

Brahmanlar: Rahipler ve Bilginler.
Kşatriyalar: Prensler ve Askerler.
Vaisyalar: Esnaf ve Çiftçiler.
Sudralar: İşçiler ve Köleler.
Ayrıca birde kast sistemine dahil edilmeyen Paryalar vardır.

Kast sisteminin özellikleri

  • Her kastın bir adı vardır. Kast üyeleri kendi adları ile birlikte bu adı da belirtirler.
  • Kast dışı sosyal ilişki kurmak yasaktır.
  • Her üye kendi kastı içinde evlenebilir.
  • Bir üye kendi kastı dışındaki bir kast üyesi ile yemek yiyemez.
  • Her kastın kendine özgü törenleri vardır.
  • Brahmanların kastı bütün kastlar tarafından üstün kast olarak kabul edilir.
  • Kast kurallarına uymayanlara verilen en ağır ceza kasttan çıkarılmaktır. Buda toplumdan dışlanma anlamına gelir.
  • Kastlar arasında geçiş yoktur. Her üye doğduğu kast içinde yaşamını sürdürür.
  • Meslekler babadan oğula geçer
  • Kast usullerine saygı gösterilmesini ve kastın işleyişini sağlamak için kast içinde özel teşkilatlar vardır.
  • Karı kocadan biri ölürse diğeri de öldürülür.
  • Her kastın kendine özgü törenleri vardır
  • Dinsel metinleri okuma ve ayin yapma işi yalnızca Brahman kastı tarafından uygulanabilir.

Gotra

Gotra, Hintçede akrabalığı ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. En iyi aile ya da klan anlamına gelmektedir. Gotra Sistemi, Antik Çağ’da Vedik Dönemi’nin sonlarına doğru (M.Ö. 900–500) ortaya çıkmıştır. Bu sistem, Hintli Brahmanlar arasında oluşmuştur. Brahmanların ortak bir tanrısı vardır. Hatta Brahmanlara bu tanrının isimleri verilmektedir.

Gotra ne demektir?

Gotra, ortak tanrıları olan bir gruptur. Brahmanlar arasında yedi bilge kişi vardır: Jamadagni, Gautama, Bhardvaja, Atri, Vishvamitra, Kashyapa, Vasishtha ve Agastya. Bunların dışındakiler, ataları için savaşan ya da ticaret yapan kişilerdir. Bu sistemde, aynı aile ya da klandan olanlar kesinlikle evlenemezler. Gotra Sistemi şu şekildedir: Kadın, evlendiği zaman babasının grubundan ayrılır. Buradaki amaç, eşin bu gruba katılmasını sağlamaktır.
Gotra, Budizm ve Jainizm’de de vardır; ancak Hinduizm’deki tanımı kısmen farklıdır. Buda’nın en bilindik Gotra adı, Gautama’dır.

Gotra sistemi günümüzde ne anlama gelmektedir?

Gotra Sistemi, özellikle kast sisteminin en yüksek katmanında yer alan üyeleri için uygulanır. Özellikle Hindistan’ın güneyi dört Gotra kuralına göre hareket etmektedir. Bu bağlamda olası eş için dört ayrı Gotra göz önünde tutulur: kendisi, annesi (kendi evliliğinden önceki) ve iki büyük annelerin (yine evlilik öncekileri) Gotra’ları. Sekiz Gotra’dan ikisi aynıysa, evlilik gerçekleşmez.
Eş ve İş Seçimi: Kast sisteminde grup içinde evlenmeler (endogami = akraba evliliği gibi) söz konusudur. Kimin hangi mesleği yapacağını kast sistemi belirler. Aynı kast içindekiler ancak birbirleriyle evlenebilirler.
Birlikte Yeme-İçme: Hindistan’da önceden insanların hep birlikte yemek yemeleri yasaktı; çünkü üst kastlar bunu hoş karşılamıyorlardı. Kendilerini onlarla kirletme korkuları vardı. Bugün bu ayrım büyük oranda kaldırılmıştır. Ancak kırsal kesimlerde hala eski kuralları görmek mümkündür.
Kast sisteminde sınıflandırma zenginlik ya da fakirlik durumuna göre yapılmaz. Ritüel saflık ve meslek durumları ölçütlerdir. Sınıflandırma Hinduizm inançlarından kaynaklanmaktadır.
Kast sisteminde üst tabaka, alt tabaka şu şekilde oluşur:
1.     Belli başlı dört ana tabaka (Varna) vardır.
2.     Bu tabakalar da kendi aralarında alt tabakalara (Jatiler) ayrılır.
Varna Sanskritçe bir kelimedir. “Sınıf, statü, renk” anlamlarına gelmektedir. Dört çeşit Varna vardır:
1.     Brahmanlar (Entelektüel bir tabakadır. Kutsal yazıları (Veda) yorumlayan kişilerdir. Bilginler ve rahipler bu tabakada yer alır.)
2.     Kshatriyalar (Askerler, prensler ve üst düzey memurların oluşturduğu bir tabakadır.)
3.     Vaişyalar (Tüccarlar, toprak sahipleri ve çiftçiler)
4.     Şudralar (İşçiler ve köleler)
Bunların dışında bir de kast sistemine dâhil edilmeyenler (dokunulmazlar) vardır. Bunlar Paryalar olarak bilinir (insanlığın en aşağı tabakasında yer alırlar ve hiçbir hakları yoktur.) Varna terimiyle ten rengi kastedilmektedir. Bu sistemde bir kişi ne kadar açık renkliyse o kadar üst tabakada yer alır. Ten rengi aynı zamanda göçmenlerin hangi ırktan olduklarını da göstermektedir.
Varna sistemi, kast sisteminin entelektüel ve ideolojik düzeyi olarak tanımlanabilir; çünkü bu sistem toplumsal hiyerarşiyi sağlamaktadır. Kast düzeninin nasıl oluştuğu bilinmemektedir. Bununla ilgili ne bir kurum ne de bir belge vardır. Tarihsel olarak değerlendirildiğinde şöyle bir durum ortaya çıkmaktadır: Farklı kabileler birleştirilerek genel bir sistem oluşturulmuştur.
Kast sisteminin kuralları ilk olarak Manu Smriti’de (M.Ö.200 ve M.S.200 yılları arasında) yazılmıştır. Diğer tüm Hindu yazılarında kast sistemi, amaç edinmeye değer gerçekler olarak verilmiştir. Hinduizm’e göre; kozmik ve sosyal görevlerle (Dharma öğretisi) kast sistemine aitlik arasında bir bağlantı vardır. Bir Kshatriya’nın görevi topluma önderlik etmek, onu korumaktır. Brahmanların görevi ise; kutsal yazıları öğrenmek ve öğretmektir.[1]

Kshatriya

Kshatriya, Sanskritçede asker anlamına gelmektedir. Hint kast sisteminde ikinci sınıfta yer alanlar (Varnalar) için kullanılan bir kavramdır. Askerler, soylular ve krallardan (Raja) oluşur.
En önemli görevleri ülkeyi savunmaktır. Bu nedenle girişimci ruhları ve azimleri onların temel özellikleri olarak kabul edilir. Kshatriyalar; sistemi, yasaları korumak, refah ve mutluluğu sağlamak için vardır. Ayrıca savunmasız ya da sıkıntı içinde olanlara yardım etmek, başlıca görevleri arasında yer almaktadır.
Kshatriyalar, Upanişad metinlerinde sık, sık diyaloglar halinde geçmektedirler. Ne zaman yenilikler söz konusu olursa, sık, sık onların ismi geçer, adeta „dillerine dökülür“ yenilikler. Bu durum bir tesadüf değildir. Zaten Buda temel dini yenilikleri teşvik etmiştir. Brahmanların bakanlık gibi siyasi makamlarda görev yapmaları çok sık görülmüştür.
Purushasukta, Rigveda’nın (Hinduizm’in kutsal metinleri) 10. kitabında, farklı kast sistemlerinde Purusha’nın (ruh veya öz) nasıl kurban edildiğini anlatmaktadır. Brahmanlar ağızlarından, Kshatriyalar kollarından, Vaişyalar baldırlarından ve Şudralar ayaklarından kurban edilirdi.
Kshatriyalar eskiden çok önemliydiler; ancak günümüzde artık eskisi kadar önemli değiller. Kshatriyaların asıl meslekleri politikadır. Bugün siyasette çıkarcılar çoğunluktadır. Bu çıkarcılar, İslam İmparatorlukları’ndan beri Hindistan’ın kuzeyinde siyasi egemenliklerini sürdürmeyi başarmışlardır. Askeri alanda bile Sihizmi yayabilmişlerdir. Sihler, önemli siyasi mevkiler elde etmişlerdir. (Sihizm, günümüzde Hindistan’ın dini ve siyasi hayatında hala önemli bir yere sahiptir.)
Kshatriya kast sisteminde yer alan grupların çoğu ağırlıklı olarak Hindistan’ın kuzeyindedirler. Bir arazi sahibi olmak onlarda güç faktörü olarak sayılmaktadır. Örneğin; Hindistan’ın kuzeyinde yaşayan Rajputlar, Kshatriya kast sistemini oluşturmuşlardır.

Jatiler

Varnalar, yüzlerce Jati’lere ayrılır. Jati kavramı “jan” sözcüğünden türetilmiştir. “Doğuş” anlamına gelmektedir. Bu, Jati kavramının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu da geniş aile ya da kabile olarak anlaşılabilir. Jati’ler, kast sisteminin sosyal ve aile boyutudur.
Birey, kast içindeki statüsüne doğuştan sahip olur. Bu statüyü değiştirmesi mümkün değildir. Jati’ler, hem profesyonel hem de etnik, sosyoekonomik ve kültürel farklılaşma için çalışmaktadır. Özel, ortak, ahlaki normlar aracılığıyla bir etnik grubunu birleştirirler. Eskiden bu kavramla sıkı bir evlilik düzeni ilişkiliydi, bu nedenle de diğer Jati’lere karşı göreceli olarak güçlü dışlama ve sınırlandırmalar söz konusu edilmekteydi.
Bir Hindu’nun hangi sınıfa ait olduğu öğrenilmek istendiğinde, Hintçede Jati, İngilizcede toplum kavramına göre sorulur. Kötü çağrışımlar yaptığından dolayı kast olarak asla sorulmaz.
Kast sisteminin günümüzde hala birlikte yaşam biçimi olarak yayılmasını isteyen Ortodoks Hinduların yanı sıra, eski sistemle ayrıcalıkları ve sömürgeciliği yasallaştırmak isteyenler de sıkı kast sisteminin üstesinden gelmek için çağrıda bulunmuşlardır. Bugün birçok Hindu, sıkı kast sistemine karşıdır.

Kutsal metinleri (Veda’lar) korumak

Bazı Brahmanlar, kendilerini „saf soy“, diğerlerini de „karışık“ olarak kabul ederler. Her iki Varna, Hindistan nüfusunun yaklaşık yüzde onunu oluşturmaktadır. Kutsal Hint yazılarına (Veda’lar) göre; Brahmanlar üst kastta yer alırlar. Kutsal yazıları bilmek ve paylaşma ayrıcalığına sahip olmak Varnaların geri kalan kısmı için çok önemli bir ölçüttü. Kutsal metinleri korumayı sadece görevleri olarak görmüyorlardı. Aynı zamanda bu bilgileri aktarmak onların ayrıcalıklı olduklarını gösteriyordu. Bunda reenkarnasyon ( yeniden doğuş, yeniden bedene girme ) öğretisinin etkisi çok büyüktü. Reenkarnasyon öğretisine göre; ruhlar daha önceki yaşamlarından dolayı ya ödüllendirilecekler ya da cezalandırılacaklardı.

Mesleki sınıflandırmalar

Jati’lerde ilk mesleki sınıflandırmalar hemen, hemen bugünkü gibiydi: Günümüzde herkes her mesleği yapabilir. Ancak Brahmanların bir kısmı rahip olabilir. Bununla birlikte en iyi restoranlarda aranılan aşçı Brahmanlar da vardır; çünkü bugün hala alt kast aşçıların hazırladığı yemekleri bazı üst kastlar yemezler. Buna karşılık, geleneksel işlerin, hatta rahipliğin diğer kast üyeleri tarafından yapılması bugün giderek artan bir durumdur. Kshatriya’ların sadece birkaçı askerdir. Hindistan’ın büyük milli lideri, Hindistan’ı bağımsızlığına kavuşturan Mahatma Gandhi ve büyük dini lider Swami Vivekananda Vaişya’lardı. (Vaişya’lar; tüccarlar, toprak sahipleri ve çiftçilerin oluşturduğu bir tabakadır.)

Evlilik

Jati’ler, sadece meslekte değil, sosyal ve etnik alanlarda da tek başlarına hareket etmezler. Bu durum, Hindistan’da bölgeden bölgeye farklılık göstermektedir. Hint web sitelerinde eş aramaları oldukça yaygındır. Bu arama, kast kriterlerine göre yapılmaktadır. Modern Hindistan’da aşk evliliğine doğru bir eğilim vardır ve kast engellerinin üstesinden gelen evlilikler gerçekleştirilmiştir. Ancak geleneksel kurallar hala önemini kaybetmemiştir.

Saflık ve kirlilik

Farklı Jatiler arasında saflık ve kirlilik kavramları önemlidir. Sınıflandırmada bunlar göz önünde tutulur. Özellikle Brahmanlar ve rahipler “saf” olarak bilinir. Bulaşıkçılık, berberlik ve çöp toplama gibi kirli işleri yapanlar da “kirli” olarak değerlendirilirler. Saf tabaka kendilerini mümkün olduğunca kirli tabakadan uzak tutmaya çalışır. Bu bağlamda fiziksel temizlik ve kirlilik de önemli bir ölçüttür. Bu nedenle dokunulmazların tapınaklara girmeleri bugün hala yasaktır. Ancak bu ayrımı, sadece kırsal bölgelerde görmek mümkündür. Çünkü kentlerde, kast üyeleri kendi adlarıyla birlikte kastının adını da söylerler. Bu ayrım, dünyanın her yerinde olduğu gibi ekonomik statüye göre yapılmaktadır.

Dokunulmazlar (Parya’lar)

Parya’lar, kast sistemine dâhil edilmezler. “Dokunulmazlar – İğrenilenler ” olarak adlandırılırlar. (İnsanlığın en aşağı tabakasında yer alırlar) Hindistan’da 3000’nin üzerinde Parya yaşamaktadır.
Dokunulmazlara, Harijan’lar da denmektedir. Harijan kavramı, Hindistan’ın büyük milli lideri Mahatma Gandhi’nin soyundan gelenler için kullanılır. “Tanrı’nın çocukları” ya da “Vişnu-doğumlu” anlamına gelmektedir. (Vişnu: Hinduizm’de Tanrı’nın bir şeklidir.) Hindistan’ın ilk Adalet Bakanı B.R. Ambedkar tarafından kast sistemine karşı Neobudizm hareketi başlatılmıştır. “Dalitlerin” (dokunulmazların) hareketidir (Dalit, zulüm ve baskıya karşı gösterilen köklü bir tepkidir). Neobudizm’in üyelerinin çoğu dokunulmazların eski üyelerindendir.

Hindistan’da Müslümanlık

Hıristiyan ve Müslüman Hintlilerde de, örneğin Hindistan’ın güneybatısında yer alan Kerala’da, kast sistemi bilinci hâkimdir. Hindu kast sisteminden etkilenmişlerdir.
Müslüman kastlar Hintli Müslümanlarda dört ana kast şu şekilde oluşmaktadır:
1.     Şeyhler
2.     Hükümdarlar
3.     Beg’ler ( Beyler )
4.     Halifeler

Nepal kast sistemi

Nepal’de kast sistemi, Hindistan’daki kast sistemine paralel olarak gelişmiştir. Tarihi Buda ve Kshatriya ailesine (askeri ve yönetici sınıf) mensup Siddhartha Gautama ile bilinmektedir. Nepal, Hindistan’daki kast sisteminden Gupta İmparatorluğu döneminde daha çok etkilenmiştir. Nepal, komşu krallık olarak sayılmış ve Samudragupta (Gupta İmparatorluğu’nun hükümdarı) tarafından vergiye bağlanmıştır.
Birçok Hindu (birçok Brahman), 10.yy.dan itibaren Hindistan’dan Nepal’e gönüllü olarak gitmiştir. Arap istilasından ve özellikle Hindistan’ın kuzeyine hâkim olan İslam dininin etkilerinden kaçma isteği içinde, kendi kültürlerini ve ritüel saflıklarını koruyabilmişlerdir. Nepal kast sistemi zamanla değişmiştir ve hala da değişmektedir.
Kast sisteminin görüldüğü birçok ülke gibi Nepal’de de “dokunulmazlar” vardır. Aslında bunlar toplumun destekçileridir. Bu durum açıkça görülmektedir. Sadece Kamiler, Damailer ve Sarkiler toplam nüfusun yaklaşık %8’ini oluşturmaktadır.

Sri Lanka

Sri Lanka’da iki büyük etnik grup vardır. Bu gruplar Tamil ve Sinhala gibi adlarla anılmaktadır. Ne Budizm’de ne de Hinduizm’de kast sistemi dinen meşrudur. Ancak kast sistemine karşı açık bir tepki yoktur. Jataka’larda (Buda’nın hayatını anlatan kutsal yazılar) kast sisteminin eski ruhunu yansıtan ayrıntılı bölümler vardır.

Bali

Bali’de tüm insanların doğuştan dört ana kasta ayrıldığını savunan Varna sistemi hâkimdir. Buna rağmen Bali’de Hint kast sistemi farklıdır. Brahmanlar, Satrya’lar, Wesya’lar ve Sudra’lar vardır. İki kez doğumlulara Triwangsa denir. Majapahit göç efsaneleri, sosyal statü bakımından önemli bir rol oynamaktadır. Hindistanlı Jati’lerin bir ucunu da Dadya’lar oluşturur. Dadya’lar, unvanları olan gruplardır. Bu unvanlara sahip olanlar, Hindistan’dakinin aksine hiçbir meslekle ilgilenmezler. Bir unvan grubunun statüsü, törenlerle bildirilir. Bali’de Dokunulmazlar yoktur. Birlikte hareket etme konuları, örneğin birlikte yemek yeme, oldukça azdır. Bu durum sadece üst kastlar arasında gerçekleşmektedir.
Sonuç olarak;  görüldüğü gibi kast sistemi inanç ve yönetimsel boyutlarda önemli bir uygulaması yöntemidir.  Çağımızda insanın veya insanları yönetenlerin insana bakış açısıyla uyuşmasa da, pek adil bir uygulama olarak görülmese de ne yazık ki yasaklanmasına rağmen, hatta Anglo-Sakson demokrasi geleneği ile yönetildiği iddia edilen Hindistan da bile hala uygulanmaktadır. 
Bize gelince; aslında konuyu yurdumuz ölçeğinde değerlendirecek olursanız, feodal yapının süregeldiği yörelerde ve sosyal yapılarda kast sistemi benzeri uygulamalar hala pratikte yaşanmaktadır.
Ülkemizde veya bölgemizde Alevilerin veya Sünnilerin sosyal yapıları içerisinde benzer yansımalar var mıdır?
Bu konudaki yorum ve değerlendirmeler ise siz sayın okuyuculara bıraktım.
Kaynakça:
1. Giddens,  Anthony, Sosyoloji Dersleri.
2. Prof. Dr. Enver Özkalp, "Davranış Bilimlerine Giriş", .
3. Temel Britannica, Ana Yayıncılık 1992, .


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İnsan doğuştan kötü müdür?

İnsan doğuştan kötü müdür? “ Her ne arar isen, kendinde ara.” Hacı Bektaşı Veli ” Kendisini olduğu gibi kabul etmeyen tek varl...