İnsan Doğuştan Nasıldı?


İnsan doğuştan kötü müdür?


“ Her ne arar isen, kendinde ara.”
Hacı Bektaşı Veli

” Kendisini olduğu gibi kabul etmeyen tek varlık insandır
.”
Aristotales

“ İnsan toplumlarda gelişir ve bütün hayvanlarda üstündür. Ancak kanunsuz ve adaletsiz toplumda yaşarsa en tehlikeli hayvandan bile daha tehlikeli olur. “
Confucius

“ İnsanlar doğaya hükmedemez, ancak doğa insanı şekillendirir. “
Diogenes

“ İnsan yemeğini pişiren tek hayvandır.”
John  Gay

“ Herkes insan olamaz.”
 J.W. von Goethe

“ İnsanın en büyük üstünlüğü düşünmesi ve konuşmasıdır. “
Platon ( Eflatun)

“ İnsan topraktan yaratılmıştır, toprak gibi mütevazi olmazsa insanlıktan çıkar. “
Sadi

“Altın ateşte, insan mihnette belli olur.”
Türk Atasözü

" …1971' de David Bygot, komşu gruptan bir dişiye bu tarafın erkeklerinden ağır bir atak olduğunu izledi. Erkekler bir olup dişinin üzerine çullanmıştılar. Beş dakika süren mücadelede, dişinin sekiz aylık bebeğini kapmıştı erkekler, onu öldürüp bir kısmını yemiştiler. Anne kaçmayı başarmıştı, fakat ağır bir kanaması vardı ve muhtemelen daha sonra öldü. Biz bu olayı rastlantısal, gruba mal edilemeyecek bir olay olarak gördük ve daha çok da grup lideri Humphrey'in psikopatik davranışlarının erkekleri saldırganlık için cesaretlendirmesine yorduk o zaman.
İyimserliğimiz kısa sürmüştü. Sınırda devriye gezen erkekler, komşu gruptan dişileri yakaladıklarında hemen saldırıyor, kavga sırasında da bebekler mutlaka ölüyordu. Bir keresinde yine erkekler, karnına yapışmış bebeği ile ağaçta beslenen dişinin yanına çıkmak için davrandılar ve etrafını sardılar. Dişi, umutsuz barışçı ataklar yaptı. Boyun eğici tarzda mırıldandı, korkusundan çöktü. Erkeklerden biri yaklaştığında, uzağa zıplayıp ona yol açtı. Kolundaki bebeği sıkıca kavradı, başını okşadı, biraz sonra onu kaybedeceği sezgisiyle gözlerini derin, derin açıp baktı. Erkekler iyice yaklaştılar, daha ilk hamlede bebek öldü, anne ağır yara aldı ve herhalde sonra o da sağ kalmadı.
1975' te yüksek statüdeki dişi Passion ile onun yetişkin dişi evladı Pom bir olup Gilka'nın bebeğini yediler. Gilka, 1966'daki Polio salgınında sakat kalmıştı, ayağa kalkamıyordu. Bebeği hiç koruyamadı, Passion doğruca gelip bebeği ısırdı ve annenin elinden aldı. Sonra Gilka iki defa daha doğurdu ve her ikisi de Passion ve Pom tarafından yenildi.
Gilka üç bebeğini kaybetmişti ve belli ki artık ruhu kırılmıştı. Passion ve Pom, grup içinden başka iki bebeği daha yediler ve neredeyse grubun kökünü kazıyacak hale gelmeye başlamışlardı ki, ikisi birden hamile kaldılar ve kendi bebeklerini doğurdular ve bir daha onlardan yana grup içinde saldırganlık görülmedi. Ama bir süre sonra gruptan yedi erkek üç dişiyi yanlarına alıp güneye göç ettiler. Kuzeydeki Kasaleka grubu kendini güneyden, güneydeki Kahama grubu ise kendini kuzeyden atılmış olarak algılıyordu ve arada savaş kaçınılmazdı. Nitekim toplu bir savaş oldu; Kasaleka erkekleri, Kahama grubunu toptan imha etti, yalnızca Kahamalardan yeni yetme üç dişi, muzaffer erkekler tarafından öldürülmediler, aksine korumaya alınıp kuzeye götürüldüler...”


Yukarıdaki satırlar, ömrünü Gombe'de şempanzelerin arasında geçirmiş, bilim uğruna evliliğini, çocuğunu kaybetmiş bir kadın zoolog Jane Godall'ın " Reason For Hope “ isimli kitabından alındı.
Godall'ın ifadesine göre şempanzeler tamamen nedensiz olarak birbirlerine saldırıyorlardı. Saldırıyı bahane etmek için ne yiyecek kıtlığı, ne paylaşılamayan bir karşı cins vardı. İçgüdüsel olarak birbirlerini yok ediyorlardı, özellikle sakatlara ve yavrulara karşı saldırganlık dikkat çekiciydi ve saldırganlık dönem dönemdi.(2)

En yakın akrabamız şempanzeler doğal ortamlarında işte böyle davranıyorlarmış. Bugün insan ve şempanze genomlarının bilimsel bulgular ışığında % 98,7 oranında aynı olduğu ortaya çıktı. Daha önce şempanze ve insanların sorunsuz olarak birbirinden kan alıp verebildiğini okumuştum. Genetik bilimciler artık şempanzelerin de taksonomide insan gibi " homo “ ailesinde yer alması gerektiğini söylemeye başladılar.

İlginç benzerlikler!

Geçen aylarda Hakkari’ye bağlı Bilge köyünde ( aman ne bilgelik örneği!? ) yapılan toplu katliamla ilgili haberleri okuyunca ve de karşılaştırınca gözlemde ki ip uçları ve değerlendirmeler ne kadar da örtüşüyor?
Ramazan Bayramı süresince de boyalı basın yine duygu sömürüsü yaparak bu malum Bilge köy ! ile ilgili arabesk haberleri sıklıkla verdi.
Eh, ne de olsa haber malzemesidir.
Dünyaya paragöz bakan, boyalı basın için iyi - kötü, ahlaklı - ahlaksız haber ayırımı olamaz, yeter ki dikkati çeksin, kitlelerin ağzına limon dilimi olsun.

Bu insanlar eğer doğuştan kötü değillerse ( ki islami inanışa göre öyle de olması gerekir), o zaman bun ve benzeri insanları kötü ortama, bu tür davranışların sergilemesine kimler, nasıl hazırladılar, getirdiler, sürüklediler?
Bilim adamlarımızın ise, asıl yanıt bulmaları gereken soruları bunlar üzerine olmalıdır diye düşünüyorum.
Sergilenen bu ilkel davranışlarda, gözleme tabi tutulan şempanze topluğunun davranışı ile paralellikler veya benzerlikler var mıdır?
Bunların yanıtları ise boyalı basının ilgi alanına girmez. İşin o  kısmı sadece batılı bilim adamları ve araştırmacıları ilgilendirir.

Bilim bizim neyimize?
Oryantal film dururken!

Kaynakça:

1)      Jane Godall,  " Reason For Hope “
2)      Kerem Göksel, Felsefi Yazışmalar
3)   Tahir Ceylan. CBT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İnsan doğuştan kötü müdür?

İnsan doğuştan kötü müdür? “ Her ne arar isen, kendinde ara.” Hacı Bektaşı Veli ” Kendisini olduğu gibi kabul etmeyen tek varl...