Anadolu Boğa Güeşleri


ANADOLU'DA BOĞA GÜREŞLERİ


ANAERKİL DÜZENDEN BABAERKİL DÜZENE YOLCULUK.


Dünyanın en tanınmış Matadoru Manuel Benitez Perez Manolo, kısa adı ile EL CORDOBES, mayıs 1936 da Palma Del Rio'da dünyaya geldi.Cordoba'nın öksüzler yurdunda büyüyen, genç yaşta mahpushanelerle tanışan ve okuma yazma bilmeyen El Cordobes'in boğa güreşlerine,teknik, estetik,sanat ve olağanüstü refleksleriyle cesaret kattığı söylenir.

Yaşamı,romanlara,filmlere,müziklere ve bilimsel araştırmalara konu olan CORDOBES, güreşi bıraktığı 1972 yılına kadar en yüksek ücreti alan Torrero, dünyanın en zengin sporcusudur...

1965 yılında bir sezonda tam 111 CORRIDA'ya (boğa güreşine) çıkarak dünya rekoru kırmıştır.
 Bunun anlamı; izleyicilere (özellikle güzel İspanyol hanımlara) fırlatılan 111 kesik kulak, gökyüzünde yankılanan milyonlarca " OLE ! " ve insanoğlunun - anaerkil - döneminin kutsal simgesi boğaya karşın – ataerkil - insanın ölümcül vuruşudur.

***

Sanıldığı gibi boğa, güç ve erkeklik simgesi değil, tam tersine insanlığın bin yıllar boyunca süren - ana hanlık - döneminin kutsal totem hayvanıdır.

Boğa Kültü denilince akla Girit'in MİNOS uygarlığı gelir. Boğa simgesi ve boğa güreşleri buradan Teselya ve Roma'ya taşınan yaygın bir inanç, ritüel ve gösteri biçimi olmuştur. Ancak, özellikle Girit sanatında derin izler bırakan boğa kültü, Anadolu'dan gelenaAnaerkil boğa kültünün ataerkilleşmiş şeklidir.

Boğanın Girit'de insan bedenli, boğa başlı efsanevi canavar MİNOTAUR olması, onun yarı insanlaşması, erkekleşmesi anlamına gelir. Bu Ana han simge, bir boğa ile Minos'un karısı PESİPHAE'den doğma, yarı insan, hilkat garibesi bir canavar haline sokulunca, Minos tarafından saklandığı meşhur LABYRINTHOS'da (labirente), yani insan bilincinde, baba hanlığın simgesi THESEUS tarafından öldürülür..

Bilinen en eski boğa betimlemelerine, 9 bin yıl önce kurulan Çatalhöyük yerleşim birimlerinde rastlıyoruz. Burada, Ana tanrıça'lar tarafından doğrulan boğalar, kutsal ritüellerin en önemli simgeleri olarak gözükmektedir. Anadolu'nun her yanına buradan taşınmıştır.
Bu nedenle Anadolu'da boğa ile insanın güreşi hiç olmamıştır.

Anaerkil boğa kültünün Anadolu'dan Girit'e sıçrama noktaları büyük olasılıkla güney Ege sahilleridir. Gerçekten de bu sahillerdeki bazı kasabalarda yakın zamanlara kadar boğa güreşleri yapılırdı. Örneğin son yıllara değin her 25 temmuz günü, Datça'da düzenlenen bir tür şenlikle boğa güreşi yapıldığını biliyoruz.Bu şenliklerde iki boğa, boynuzları sivriltilmiş olarak güreştirilirdi. Boğalardan birisi ölünce güreş sona ererdi..

Diğer yandan, Antik beş Dor kentinin kutsal ibadet ve ritüel merkezi TRİOPIUM'un bu coğrafyada bulunduğunu ve benzer şenliklerin burada da yapıldığını bilmekteyiz.

Öyleyse ; Boğanın Çatalhöyük'de başlayan Anaerkil serüveni, güney Ege'den Babaerkil bir sıçrama yaparak, Girit'de köklü bir kültür ve sanat, Teselya ve Roma'da kanlı bir dövüş, Cordoba'nın renkli Arenalarında EL CORDOBES'in vahşi estetiği haline gelmiştir...


Kaynakça; ESER COŞKUN, mitolojiden alıntılar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İnsan doğuştan kötü müdür?

İnsan doğuştan kötü müdür? “ Her ne arar isen, kendinde ara.” Hacı Bektaşı Veli ” Kendisini olduğu gibi kabul etmeyen tek varl...