Elementler - Büyü - Okkultizm - I


ELEMENTLER, BÜYÜ VE OKÜLTİZM - I

"Uykuda şu dört element çarmıhından kurtulurum şu daracık yerden can yaylasına sıçrarım."
(Mesnevi VI/222 - Hz. Mevlana)

Element, Grekçe de " elementa " kelimesinden türemiştir ve bir merdivenin ilk basamaklarına tırmanmak anlamına gelir. Bir bilim veya metodun ilk unsurları anlamına gelen bu kelime, ayni zamanda kimyada farklı atom yapısına sahip
108 madde türlerine de denilir. Ancak simya, astroloji ve diğer kadim ökült bilimlerde söz edilen geçen elementler farklıdır. Gerçek bir ezoterik örgüt veya okulda, ezoterik açıdan elementleri tanımak bir okült eğitiminin ilk
sırlarını, ilk basamaklarını, ilk inisiyasonlarını oluşturur. Bu açıdan
aşağıda sunacağımız bu yazı bazı sırları açıklayacaktır. Bu sırların bazıları daha önce yayınlanmış olması önemli değildir. Biz ölümlü insanlar açısından birer halen birer sırdırlar, çünkü fizik ortamın idrak sınırlarının ötesindedirler ve tam anlaşılması için bazı içsel anahtarlara sahip olmamız gerekiyor. Bu anahtarlar para veya her hangi diğer bir
fiziksel meta karşılığında verilmez, kendi liyakat ve içsel çabamızla kazanılır. Yine de belirmek isterim ki bu sitede sunduğumuz yazıların bazıların okunması belli bir sırayı takip etmesinde yarar vardır. Bu yazıyı
okumadan önce Sayıların Erdemi yazımızı okumanızı öneririz.

Kadimler dört, beş ve hatta bazen yedi elementten söz ederler. Ancak dördün üzerindeki elementler daha seyyal oldukları için genelde dikkate alınmaz. Bu elementler hava, ateş, su ve topraktır. Evrende her şeyin onlardan oluştuğu
söylenir. Unutmamalı ki, kadimler bu unsurların kendileri değil, fakat içerdiği prensipleri kast etmişlerdir. 0 halde, ateş elementi denildiği
zaman akla bir tutuşma değil de ateşi meydana getiren ve simgelediği öz nitelik gelmelidir. Burada yeni görme duyusu yerine zihinsel göz, veya sezgi geçerlidir. Eski bir inanca göre her element dört ayrı unsurdan ikisini içerir. Bu dört unsur, sıcaklık, kuruluk, ıslaklık ve soğukluktur. Ateş sıcak ve kurudur
hava sıcak ve ıslaktır su soğuk ve ıslaktır ve toprak soğuk ve kurudur.

Platon'a göre ateş parlak, ince ye hareketli hava karanlık, ince ye hareketli su karanlık, kalın ve hareketli ve toprak karanlık, kalın ve
hareketsizdir.

"Arayın, bulacaksınız. Kapıyı çalınız, size açılacaktır." Hz. İsa (2)

Elementler ile ilgili Semboller Jung'a göre hava ve ateş erkek unsuru ve toprak ve su da dişi ve pasif unsuru içerir, aslında bu sınıflandırma kadim öğretilerden alınmıştır. Batı
tradisyonunda yukarı bakan üçgen ateşi ve aşağı bakan üçgen suyu simgeler. Bu sembollerin cinsel karşılığı evrenseldir ve kaynağı malumdur. Hava ve toprakta biri yukarı ve biri aşağı bakan üçgenlerle simgelenir fakat ortalarında çizgi vardır. Ateş suyun zıddıdır ve hava toprağın zıddıdır. Ayrıca su ve toprak yer çekimine tabi olup aşağı düşer, hava ve ateş ise tam
tersine uçucudur ve yükselir. Dolayısıyla, üçgenleri ok olarak ele alsak yukarı bakan hafif, aşağı bakan ağır elemandır.

İspanyol okültisti Cirlot sembollerle ilgili kitabında tıbbın sembolü ve
Hermes'in asası olarak bilinen kadüse için elementlerle ilgili aşağıdaki
yorumu yapmıştır:

" Ve Dil Ateştir! " Yakub (3)


Ateş elemanı içeren esas yayılma ve genişlemem prensibidir. Diğer özelikleri de parlaklık, sıcaklık, hareketlilik ve canlılıktır. Temel faaliyeti dışa yöneliktir. Ateş tarih boyunca ilahi gücün simgesi olarak görülmüştür. Bu
açıdan bazen ona tapılmıştır. Heraklitüs'e göre her şey ateşten meydana gelmiştir ve ateşe dönecektir. Ateş dönüşüm aracıdır. Dolayısıyla, diğer elemanlar arasında bir aracı görevi görür. Ateşin rengi kırmızı ve erkeklik unsuru içerir. Hint Tantrik sisteminde rajas gunasının içerdiği aktif ve pozitif doğa unsurunu içerir. Ateş ışık verdiği için aydınlığı simgeler.

Titan Prometeos insanlara ateş verdiği için cezalandırılmıştı. Ateş yakıcı olduğu için azap verici rolü de olmuştur. Yıkıcı ve tahrip edici yanı da vardır. Dolayısıyla, sembolik olarak arınmak ve aydınlanma ile ifade edilen
yüksek bir yanı olduğu gibi ayrıca ihtirasları, azabı ve yıkıcılığı simgeleyen aşağılık bir yanı da vardır. Yüksek unsurunu güneş simgeler ve
aşağı unsurunu mars gezegeni simgeler. Ancak tabii ki marsın da yüksek yanları vardır. Ayrıca insanın ilahi pırıltısını veya cevherini simgeler. Bazı kadim mabetlerin sunaklarında daimi bir ateş bulunurdu. Sönmemesi için
büyük çaba gösterilirdi. Çünkü o ilahi ilhamı simgelerdi. Majikal çalışmalarda ateş elemanın astral karşılığı ile çalışmanın daha çabuk sonuç
vereceği söylenir. Ancak bu tür çalışmamaların daha tehlikeli olduğu ve daha fazla dikkat gerektiği ilave edilir. Ateş çekicidir ve hipnotik bir özelliği vardır. Astrolojik özellikleri, bağımsızlık, önderlik, yaratıcılık,
girişkenlik ve enerjidir. Ateş astral alemi simgeler.

Su elemanı içeren temel esas içe çekilmedir. Özellikleri ateşe zıttır. Dişi unsuru içerir. Kadim cağlarda hayatın denizden başladığı inanılırdı. Deniz ayı da hükmeden bir ana tanrıçanın rahmi olarak görülürdü. Suyun yansıma
gücünden dolayı kadimler onu bilgeliğin simgesi olarak görmüşlerdir. Onun diğer özellikleri soğukluk, gizlilik ve uykudur. Ateş elemanı şuuru ve su elemanı şuur-altını simgeler. Ateş gündüzün hakimi güneşi içerir, su ise
gecenin hakimi ayı içerir. Alevler göğe doğru yükselir, su ise yere doğru düşer. Su bünyesinde her türlü maddeyi eritip barındırır. Su değişkendir ve etraftaki tesirlerin özelliklerini özümseyerek sergiler. Dolaysıyla hayat verici de olabilir, zehirleyici de olabilir. Temizleyici de olabilir,
kirletici de. Ancak saf hali ile sadece hayat verici ve arındırıcıdır. Astrolojik özellikleri duygusallık, duyarlılık ve sezgidir. Su eterik alemi simgeler.

Hava elemanın prensibi ateş elemanı ve su elemanı birleşiminden meydana geldiği kadimler tarafından inanılır. Dolaysıyla bu iki elemanın unsurlarını içerir. Bu sebeple havanın gezegeni Merkür hermafrodittir. Bu sembolünden de
anlaşılır. Bu ikili unsuru da burçlarında da görmekteyiz ve ikizlerde ifade edilir, terazide dengelenir ve kovada birlikte faaliyet eder. Ayrıca havanın sembolünde de bu ifade edilmiştir. Hava sembolün: ortasından ayıran çizgi bu ikili özelliğin bir ifadesidir. Ancak gerçek anlamda hava kendi başına bir
elemandır ve nötr prensibi içerir. Gücü yine de erkeksidir. Kadimlere göre
hayat nefesini içerir. fikir ve muhakeme unsurunu simgeler. Hava ses,
düşünce ve radyo dalgaları taşıdığı için iletişim elemanıdır. Bu yüzden
Hermes veya Merkür tanrıların habercisiydi. Hava hareketli ve incedir. Genel
olarak zihni temsil eder ve mental alemi simgeler.

Bazı görüşlere göre toprak gerçek bir eleman değildir ve diğer üç elemanın karışımından meydana gelmiştir. Diğer üç elemanları üç ana renge tekabül ederler. Ayrıca, onlar üç Hint Gunaya uymakta ve İbraniler onları üç ana
harfin karşılığı olarak kabul ederler, bu durumda toprak elementi ortada kalmaktadır. Ancak, birleşken özelliğine rağmen tradisyona uygun olarak elementlere dahil edilmektedir. Toprak aslında Tantrik sisteminde Tamas
Gunaya
yakın özelliği vardır. Sabitlik, ağırlık ve kısıtlama özelliklerini arz eder. Özelliğini değiştirmek çok güçtür. Toprak maddi varlığın temelidir ve pratiktir. Hava elementine zıt özellik gösterir. Fizik planını içerir.
Mağaralar, mineraller ve bitkiler onun direkt etkisi altındadır. Bereket ve kazancı da simgeler.

"Gövdesi, uçan bir aslanın gövdesine benzeyen, kadın göğüslü, kadın yüzlü Sphinks adı korkunç bir canavar, ortalığı kasıp kavuruyordu... Eline
geçirdiğine bir bilmece soruyor... "Söyle bakalım" dedi Sphinks , "sabahleyin dört, öğleyin iki, akşamleyin de üç ayaklı olan yaratık kimdir?" Oidipus, "İnsan" diye karşılık verdi. "Çocukken elleriyle, ayaklarıyla
emekler, büyüdüğü zaman dimdik yürürü, ihtiyarlayınca da bir değneğe dayanır." Dedi
E. Hamilton, Mitologya

Tetramorf

Tetramorf ( Tetramorph Latince dört beden) dört varlığın birleşiminden meydana gelen bir sembolü ifade eder. Bu varlıklar genelde boğa, kartal,
aslan ve insandır. Kadim orta doğu uygarlıkları, örneğin Mısır Mezopotamya İran ve Anadolu, Uzak Doğu'da Orta ve Güney Amerika mitolojisinde yaygın olarak işlenmiştir. Bunların en iyi tanınanı Mısır'da Kufu (Cheops) piramitin önünde doğuya bakan ve 20 metre yükseklikte sfenks (sphinks) yapıtıdır. Sfenks, Grekçe'de birleşken anlamına gelir. Büyük Sfenksin gövdesi aslan başı insan şeklindedir. Genelde firavun Khufu yüzü olduğu kabul edilmekle beraber, son zamanlarda bu sanıya karşı muhalif görüşler otaya atılmıştır. Bazı görüşlere göre Sfenks kelimesinin kökeni "yaşayan simge" anlamına gelen, eski Mısır dilinden "Shesep-ankh"den türemiştir. Çoğu kez sfenksler kanıtlı gösterildiği halde, büyük sfenks muhtemelen her zamana kanatsızdı. Bir görüşe göre büyük sfenksin yapım tarihi İlkbahar solstisin
Aslan burcunda bulunduğu M.Ö. 10.000.000 yıllarına tekabül ediyor, yani Aslan çağının bulunduğu Atlantis'in batışı sıralarında. Şu zamanlarda da 180° bir açı yapılarak insan başının simgelendiği Kova çağına gelmiş
bulunuyoruz. Eski Mısırlılar aslanları kutsal yapıtların koruyucusu olarak kabul ettikleri söylenir. Ancak, bunun dışında sfenks konusunda bir şey bilinmemektedir. Ezoterik açıdan sfenks insan başı, kartal kanatları, gövde üstü aslan ve altı boğa olan dört bedenden oluşmuş bir tetramorftur. Bu dört varlık dört sabit burcu karşılayan kerubilerin bedenleridir.

Sfenksin önünde durduğu Khufu( Cheops ) piramit ile bir ilişkisi olduğu sanılmakta. Mısır piramitleri tetrahedron denilen ve kristallerin
girebileceği yedi simetrik şekilden biri görüntüsündedir. Altı bir kare ve
üstü dört üçgenden meydana gelmiştir. Üçgen ile dörtgenin kutsal yediyi oluştururular. Dört üçgen dört istikamete bakıp dört rüzgarı ve dört
elementi simgeler. Bu dört üçgen üst üste katlanıp iki boyutlu bir şekil yaratır. Bu da 12 köşeli bir yıldızdır. Bu da bize zodiakı, burçlar kuşağını verir

Yukarıdaki şekil piramidin dört üçgenin ve bir karenin düz bir yüzey üzerinde iki boyutlu şeklidir. Dört üçgenin her biri bir elementi ve her bir kenarı elementlerden üçer burca bakmaktadır. Bunun üzerinde bir kare
yerleştirilince. Görülür ki o karenin her bir ucu dört ayrı elementten dört burca bakmaktadır. Yukarıdaki şekilde kare dört sabit veya değişmez burca bakmaktadır. Bunlar Kova, Aslan, Akrep ve Boğadır. İşte kadimlerin efsane, sanat ve kutsal metinlerinde geçen ve bir kaç değişik hayvan türünün birleşimden oluşan fantastik Mahluklar ister Sfenks, Garuda veya Kerubim olsun, genellikle bu dört sabit burçlardaki sembollerin birleşimlerinden oluşmuşlardır.

Odipus efsanedeki sfenksi ele aldığımızda (bakınız bölüm başındaki alıntı), bilmecenin çözümü insan olarak ortaya çıkıyor, fakat aynı zamanda bilmecenin içinde başka bir bilmece olabilir ve cevap piramit olarak da çıkabilir.
Piramidin tabanı dört ayaklı sonu veya üstü üç ayaklıdır.

Öğleyin güneş dik olarak piramide yukardan baktığı zaman iki ucuyla kesin bir çizgi yaratır. Biri en tepede ve biri tabanın tam ortasındadır. Bu çizgi arzın merkezine kadar iner. Piramit ayrıca tek bir noktada uçlanır, orada sanki başka bir boyutta girerek kaybolur.
Hint mitolojisinde Garuda yarı insan ve yarı kartal bir varlıktır. Yılanların düşman ve tanrı Vishnunun taşıyıcısı. Ayrıca, Rama'yı da cennete
taşımış. Kartal kanatları motifler orta doğuda yaygın. Mezopotamya medeniyetlerinde, Sümer, Babil, Asur ye Keldanilerde kanatlı ve insan yüzlü boğalar görülür. Eski İran medeniyetlerinde de görülür. Hititlerde ve büyün
civardaki medeniyetlerde dört mahlukun çeşitli birleşimleri görülmektedir. Genellikle hayvan başlı ve insan gövdeli tanrılardan oluşmuş Mısır
panteonunda sfenks de bunun tersine görmek ilginç.

İbranilerde tetramorflar Kerubim olarak adlandırır (Kerubim veya Kerubiler
çoğul, Kerub tekil).
Okült açıdan Kerubimler dört elementin idarecileridir.

Sembolik karşılıkları şöyledir:

KERUBİM Görünüş, Burç, Sembol
Hava Kerubu: İnsan - Kova
Ateş Kerubu Aslan - Aslan
Su Kerubu Kartal - Akrep
Toprak Kerubu Boğa - Boğa
Golden Dawn Cemiyetine öğretilerine ait yukarıdaki tablo şöyle açıklayalım.
Kova burcunun insan şekli ile simgelenmesi onun burçlar arasında en insani olmasından kaynaklanıyor. Aslan ve boğanın şekilleri burçlarının tam olduğundan yorum gerektirmez. Burada en itilaflı tekabül Su Kerub için
kartal sembolü gelebilir, çünkü kartal uçtuğu için hava elementi çağrışımı yapar. Ayrıca güneşle ilgisinden dolayı ateş çağrışımı yapar. Ancak, görülür ki akrep burcun sembolleri arasında bulunmakta. Kanatları açıldığında hilal
şeklini andırmaktadır.

Eski Ahitte Kerubim hakkında yazılanlar şöyledir.
"Ve baktım, ve işte, kerubilerin yanında dört tekerlek vardı, her kerubinin yanında bir tekerlek, ve tekerleklerin görünüşü gök zümrüt taşı gibi idi. Ve onların görünüşüne gelince, dördünün de benzeyişi birdi, sanki tekerlek
içinde tekerlek varmış gibi. Yürüdükleri zaman dört yanlarına gidiyorlardı, yürürken dönmüyorlardı, ancak baş nereye yönelirse onun ardınca gidiyorlardı, yürürken dönmüyorlardı. Ve bütün bedenleri ve sırtları ve elleri ve kanatları ve tekerlekler, dördünün de tekerlekleri, çepçevre gözlerle dolu idi. Tekerlekler ise, ben işitirken onlara dönen tekerlekler, diye çağrılırdı. Ve her birinin dört yüzü vardı, birinci yüz kerubi idi ve
ikinci yüz insani idi ve üçüncü yüz aslan yüzü idi ve dördüncü yüz kartal yüzü."

Hezekiel Bap 10 /9-10

Eski Ahitte ayrıca Süleyman'ın yaptığı mabette iki dev Kerubim heykelini altınla kaplayarak yerleştiğini anlatmakta. Tetramorflardan oluşmuş Sfenks ayrıca insani simgeler, çünkü insanda dört element vardır. Bundan sonraki konuda göreceğimiz gibi elemental varlıklar
veya doğa ruhları okült felsefesinde sadece bir elementten oluşmuştur.

"Işıklar içinde doğarsın Agni ( ateş tanrısı) Dünyaya ışıklar saçarsın. Göklerde, sularda, toprakta Sen varsın" Vedalar (4)


Sembollerde Elementler Dini

Bir sonraki sayfada önde gelen dinlerin
amblemleri verilmiştir. Dinlerde elementlere ait semboller pek çok olduğundan sadece bunlarla yetinmiştir. Aşağıda bu amblemlerdeki element sembolizmi ile ilgili açıklamalar
verilmiştir.

1) Ay ve yıldız: birçok insan için İslam'ın sembolü olarak görülür. Aslında
kökeni kadim ay kültlerine dayanır, daha sonra Bizanslılar tarafından kullanıldı ve son olarak Türkler tarafından Müslüman ülkelere yayıldı.
Resimde görülen sekiz köşeli yıldız da bu kaynaklardandır. Onun yerinde güneş veya dolunay olabilir. Türk bayrağındaki beş köşeli yıldız Mars çağrışımı yapıyor. Yukarı bakan hilal boynuzlar olarak da telakki ediliyor.
Güneşe yakınlığından dolayı Venüs de hilal şeklini alır, ancak bazı sembollerde yıldız Venüs'tür. Genel olarak bu sembolü ateş ye su birleşkeni olarak görebiliriz. Ay suyun simgesidir.

2) Heksagram: Musevilerin sembolü olarak bilinir ve Davut yıldızı olarak anılır. Ancak, bu sembolü pek çok başka din ve kültürlerde de görmek mümkündür, özellikle Hindularda. Resimde görülen ve bir üçgeni siyah ve diğer üçgeni beyaz iç içe heksagram ateş ve suyun birleşimini simgeleyen okült bir semboldür. Ancak genelde kırmızı ve mavi renkleri kullanılır.

3) Haç Semnbolü Hıristiyanlıktan daha eskidir ve Mısırlılarda Ankh haçı olarak görülmektedir. Bu sembol dişi ve erkek organlar olarak da yorumlanır. Resimde görülen eşit kolu haç okült bir semboldür ve dört elementi veya dört istikameti ve rüzgarı simgeler. Bunun ayrıca ortası gülü olan gülü haç vardır. Haç iki tarafa kollarını açmış bir insan şekli olarak tasavvur etsek gül kalbe rastlar. Bu sembol dört elementin insanda dengelenip kalp merkezinin açılmasını ifade eder.

4) Zerdüst dininin amblemi olarak gözüken ve içinde ateşin yandığı kadeh de, hem ateş, hem de su sembolleri malumdur. Mecusilerin direkt olarak ateşe taptıkları doğru değildir. Ateş onlarda ilahi ışığın bir sembolüdür. Onlar
ayrıca diğer elementlere de saygı gösterirler.

5) Taoizmin klasik sembolü Yin ve Yang bulunduğu Ta Ki'dir. Dişi (yın) ve Erkek ( yang ) güçlerini simgeler. Doğada da bütün tezatlı güçleri ve onların ahenkli birleşimi simgeler. Bu tabi özellikle ateş ve su, toprak ve hava için geçerlidir.

6) Budizmin sembolü Dharma tekerleği Budha hava elementin hakim olduğu orta yolunun takip edilmesini önermiştir.

7) En alta Hinduizmin sembolü ve AUM mantranın karşılığı. Hindulardaki
element bilimi (Tatva yoga ) Doğu Ezoterizmi: Çakra ve Kundalini sayfamızda bulabilirsiniz. Bu sembolün her bölümü beş elementten birine tekabül eder.Görüyoruz ki din amblemleri arasında Batı dinlerinde elementlere dönük sembolizm daha yaygın ve doğu dinlerde daha kozmik ve ruhsal prensipler simgelemekte. Taoculukta Yin ve Yang, Hindularda puruşa ve prakiti ikilisine benzetebiliriz. Budizm'de ve Hinduizmde kullanılan semboller genelde kozmik siklüsleri göstermektedir (bakınız Kozmik ve Beşeri Devinimler). Dharma tekerleği veya doğa kanunların ve maddenin çarkı büyük zaman siklüslerde dönmekte ve reenkarne olan ruhların aydınlanıncaya dek sürmektedir. Ruhlar hayat çarkın içinde sürekli doğup ölmekte ve yeniden doğmakta. Hindu amblemde OM veya AUM mantrasında her harfı kozmik bütünün başka bir safhasını ele almakta. Manvantara. olarak adlandırılan Kozmosun doğuşu, var olma süresi ve yok oluşu üçlüsünün siklüsüdür. Brahma yaratıcı (A harfı), Vishnu koruyucu (U harfı ) ve Şiva yok edicidir (M harfı).

"Yedi Sema, dünya alemindedir. Semaların bekası (ebediliği) ile baki kalır ve (dünyanın) sureti onların fenası ile fani olur..."            
İbn'ül Arabi, (14)

Prana ve Akaşa

Gerek Hindu tradisyonunda ve gerekse de Tibet Trantrik Budizminde evrende iki prensiple tezahür eder. Hareket prensibi ve mekan veya uzay prensibi. Hareket prensibini taşıyan enerjiye prana denilir. Prana evrende en ufak
atomdan güneş sistemleri ve yıldız kümelerine dek bütün hareketleri, oluşumlar ve siklüsleri faaliyete geçiren enerjidir. Prana hayat enerjisidir ve solunumda, damarlardı, sinirlerde, kaslarda ve zihinde devreler yapıp
insan mekanizmasını canlandırır. İki prensibi arasında yakın bir bağ var.

Akaşa kelimesi Sanskritçe'ten parlamak anlamına gelen "kas" kökünden gelir. Anlam olarak bizim bildiğimiz üç boyutlu mekan haricinde her türlü bilmediğimiz mekanları da içerir. 0 halde, zihin veya şuur mekanından da söz edilmekte ve buna Sanskritçe'de cittakaşa denilmekte. Prana nasıl ruhsal prensibi içermekteyse akaşa mekan olarak maddi unsuru içermekte ve ondan dört element doğmakta. Hindu sıralamsına göre bunlar en yüksekten aşağı doğru şöyledir: Vayu tatvası (hava elementi), Tejas tatvası (ateş elementi), Apas tatvası (su elementi) ve Prithivi tatvası (toprak elementi) Akaşa tatvası eterik element olarak dört elemanı meydana getiren beşinci element olarak görülmektedir.


II. Bölüm gelecektir

Kaynakça:
(1) Büyük İnisiyeler, Edouard Schure, Çev. Yavuz Keskin, Ruh ve
MaddeYayınları, (2) Kitati Mukkades, Luke, Bap 11/9, Kitabi Mukkades Şirketi
(3) Kitabi Mukkades, Bap 3/6 Yakubun Mektubu
(4) Bir Dünyanın Eşiğinden , Cemil Meriç, Ötüken, 1979
(5) Cinlerin Esrarı, İmam Sibli, Be Yayınlar, 1979
(6) Cinlerin Esrarı, lmam-ı Şibli, Be yayınları, 1979
(7) Elemental Doğa Ruhları, Jorge Angel Livraga, Inkilap, 1989
(8) Dictionary of Fairies, Katherine Briggs, Penquin Books, 1977
(9) The Magic of Findhorn, Paul Hawken, The Quality Book Club, 1976
(10) The Kingdom of the Gods, Geoffrey Hodson, Theosophic Press, Adyar.
(11) Franz Bardon, Iniation into Hermetics,Osiris Verlag, 1962
       "          "       The Practice of Magical Evocation, "  , 1967,1970
(12) İsmet Zeki Eyuboğlu, Anadolu Büyüleri, Seçme Kitaplar,l978
       "         "        "           Cinci Büyüler ve Yıldızname, "    1978
       "         "        "           Cinsel Büyüler, Cil 1 ve 2,   " 1977
       "          "       "           Anadolu İnançları, Anadolu Mitolojisi,
1987 Geçit Kitabevi
(13) The Confessions of Aleister Crowley, Aleister Crowley, Jonathan Cape,
London, 1969.
(14) El-Futuhat el Mekkiye, Ibn'ül Arabi'nin Eserleri ve Kaynakları için
Misdak olarak yan motifler, Prof. Dr. Nihat Kekik, Edebiyat Fakültesi
Matbaası, 1974
(15) Bir Dünyanın Eşiğinden , Cemil Meriç, Ötüken, 1979
(16) Atobiography of Benvenuto Cellini, The Spencer Press,
(17) Journey to the Orient, Gerard de Nerval, Panther, 1973
18) The Gentle Arts of Aquarian Magic, Marian Green, The Aquarian Press,
London, 1987
Faydalanan diğer eserler:
The Golden Dawn, Israel Regardie, Llewellyn Pub. 1970
Cyclopedia of Biblical Literature, Newman & lvison, 1852
Ophiel, The Art and Practice of the Occult, Peach Pub. Co. 1968
Initiation, Elisabeth Haich, George Allen & Unwin, 1972
Doğu Büyüsü, İdris Shah, Süreç, 1987
Sunu: Kemal Menemencioğlu 2006

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İnsan doğuştan kötü müdür?

İnsan doğuştan kötü müdür? “ Her ne arar isen, kendinde ara.” Hacı Bektaşı Veli ” Kendisini olduğu gibi kabul etmeyen tek varl...