HZ. İBRAHİM VE O DÖNEMLERDE SERGİLENEN AHLAK ANLAYIŞLARI
( Tevrat’a göre )
1 RAB Avram'a,( Hz. İbrahim) "Ülkeni,
akrabalarını, baba evini bırak, sana göstereceğim ülkeye git"
dedi,
2 "Seni büyük bir
ulus yapacağım, Seni kutsayacak, sana ün kazandıracağım, Bereket kaynağı
olacaksın.
3 Seni
kutsayanları kutsayacak, Seni lanetleyeni lanetleyeceğim. Yeryüzündeki bütün
halklar Senin aracılığınla kutsanacak."
4 Avram RAB'bin
buyurduğu gibi yola çıktı. Lut da onunla birlikte gitti. Avram Harran'dan
ayrıldığı zaman yetmiş beş yaşındaydı.
5 Karısı Saray’ı,
yeğeni Lut'u, Harran'da kazandıkları malları, edindikleri uşakları yanına alıp
Kenan ülkesine doğru yola çıktı. Oraya vardılar.
6 Avram ülke
boyunca Şekem'deki More meşesine kadar ilerledi. O günlerde orada Kenanlılar
yaşıyordu.
7 RAB Avram'a
görünerek, "Bu toprakları senin soyuna vereceğim" dedi. Avram
kendisine görünen RAB'be orada bir sunak yaptı.
8 Oradan Beytel'in
doğusundaki dağlık bölgeye doğru gitti. Çadırını batıdaki Beytel'le doğudaki Ay
Kenti'nin arasına kurdu. Orada RAB'be bir sunak yapıp RAB'be yakardı.
9 Sonra kona göçe
Negev'e doğru ilerledi.
10 Ülkedeki
şiddetli kıtlık yüzünden Avram geçici bir süre için Mısır'a gitti.
13 Lütfen,
'Onun kız kardeşiyim' de ki, senin hatırın için bana iyi davransınlar, canıma
dokunmasınlar."
14 Avram Mısır'a
girince, Mısırlılar karısının çok güzel olduğunu fark ettiler.
15 Kadını gören
firavunun adamları, güzelliğini firavuna övdüler. Kadın saraya alındı.
16 Onun hatırı
için firavun Avram'a iyi davrandı. Avram davar, sığır, erkek ve dişi eşek,
erkek ve kadın köle, deve sahibi oldu.
17 RAB Avram'ın
karısı Sara yüzünden firavunla ev halkının başına korkunç felaketler getirdi.
18 Firavun
Avram'ı çağırtarak, "Nedir bana bu yaptığın?" dedi, "Neden Saray’ın
karın olduğunu söylemedin?
20 Firavun Avram
için adamlarına buyruk verdi. Böylece Avram'la karısını sahip olduğu her şeyle
birlikte gönderdiler.
Tevrat ( Tekvin
12 1-20 )
1 Bundan sonra RAB
bir görümde Avram'a, "Korkma, Avram"
diye seslendi, "Senin kalkanın benim.
Ödülün çok büyük olacak."
2 Avram, "Ey Egemen RAB, bana ne vereceksin?" dedi, "Çocuk sahibi olamadım. Evim Şamlı
Eliezer'e kalacak.
3 Bana çocuk vermediğin için evimdeki bir
uşak mirasçım olacak."
4 RAB yine
seslendi: "O mirasçın olmayacak, öz
çocuğun mirasçın olacak."
5 Sonra Avram'ı
dışarı çıkararak, "Göklere bak"
dedi, "Yıldızları sayabilir misin?
İşte, soyun o kadar çok olacak."
6 Avram RAB'be
iman etti, RAB bunu ona doğruluk saydı.
7 Tanrı Avram'a,
"Bu toprakları sana miras olarak
vermek için Kildaniler'in Ur Kenti'nden seni çıkaran RAB benim" dedi.
8 Avram, "Ey Egemen RAB, bu toprakları miras
alacağımı nasıl bileceğim?" diye sordu.
9 RAB, "Bana
bir düve, bir keçi, bir de koç getir" dedi, "Hepsi üçer yaşında olsun. Bir de kumruyla güvercin yavrusu getir."
10 Avram hepsini
getirdi, ortadan kesip parçaları birbirine karşı dizdi. Yalnız kuşları kesmedi.
11 Leşlerin
üzerine konan yırtıcı kuşları kovdu.
12 Güneş batarken
Avram derin bir uykuya daldı. Üzerine dehşet verici zifiri bir karanlık çöktü.
13 RAB
Avram'a şöyle dedi: "Şunu iyi bil
ki, senin soyun yabancı bir ülkede, gurbette yaşayacak. Dört yüz yıl kölelik
edip baskı görecek.
1 Karısı Saray
Avram'a çocuk verememişti. Saray'ın Hacer adında Mısırlı bir cariyesi vardı.
2 Saray Avram'a,
"RAB çocuk sahibi olmamı engelledi" dedi, "Lütfen, cariyemle yat. Belki bu yoldan bir çocuk sahibi olabilirim."
Avram Saray'ın sözünü dinledi.
3 Saray Mısırlı
cariyesi Hacer'i kocası Avram'a karı olarak verdi. Bu olay Avram Kenan'da on
yıl yaşadıktan sonra oldu.
4 Avram Hacer'le
yattı, Hacer hamile kaldı. Hacer hamile olduğunu anlayınca, hanımını küçük
görmeye başladı.
5 Saray Avram'a,
"Bu haksızlık senin yüzünden başıma
geldi!" dedi, "Cariyemi
koynuna soktum. Hamile olduğunu anlayınca beni küçük görmeye başladı. İkimiz
arasında RAB karar versin."
6 Avram, "Cariyen senin elinde" dedi, "Neyi uygun görürsen yap." Böylece
Saray cariyesine sert davranmaya başladı. Hacer onun yanından kaçtı.
7 RAB'bin meleği
Hacer'i çölde bir pınarın, Şur yolundaki pınarın başında buldu.
8 Ona, "Saray'ın cariyesi Hacer, nereden gelip
nereye gidiyorsun?" diye sordu. Hacer, "Hanımım Saray'dan kaçıyorum" diye yanıtladı.
10 "Senin
soyunu öyle çoğaltacağım ki, kimse sayamayacak.
11 "İşte hamilesin, bir oğlun olacak, Adını İsmail
koyacaksın. Çünkü RAB sıkıntı içindeki yakarışını işitti.
12 Oğlun yaban eşeğine benzer bir adam olacak, O
herkese, herkes de ona karşı çıkacak. Kardeşlerinin hepsiyle çekişme içinde
yaşayacak."
13 Hacer, "Beni gören Tanrı'yı gerçekten gördüm mü?"
diyerek kendisiyle konuşan RAB'be "El-Roi"
adını verdi.
14 Bu yüzden
Kadeş'le Beret arasındaki o kuyuya Beer-Lahay-Roi adı verildi.
15 Hacer Avram'a
bir erkek çocuk doğurdu. Avram çocuğun adını İsmail koydu.
16
Hacer İsmail'i doğurduğunda, Avram seksen altı yaşındaydı.
1 Avram
doksan dokuz yaşındayken RAB ona görünerek, "Ben
Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'yım" dedi, "Benim yolumda yürü, kusursuz
ol.
2 Seninle yaptığım antlaşmayı sürdürecek,
soyunu alabildiğine çoğaltacağım."
3 Avram yüzüstü
yere kapandı. Tanrı,
6 Seni çok verimli
kılacağım. Soyundan uluslar doğacak, krallar çıkacak.
7 Antlaşmamı
seninle ve soyunla kuşaklar boyunca, sonsuza dek sürdüreceğim. Senin, senden
sonra da soyunun Tanrısı olacağım.
8 Bir yabancı olarak yaşadığın toprakları,
bütün Kenan ülkesini sonsuza dek mülkünüz olmak üzere sana ve soyuna vereceğim.
Onların Tanrısı olacağım."
9 Tanrı İbrahim'e,
"Sen ve soyun kuşaklar boyu
antlaşmama bağlı kalmalısınız" dedi,
10 "Seninle
ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şudur: Aranızdaki erkeklerin hepsi
sünnet edilecek.
11 Sünnet
olmalısınız. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak.
12 Evinizde
doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmış köleler dahil
sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca
sürecek bu.
13 Evinizde doğan
ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. Bedeninizdeki bu
belirti sonsuza dek sürecek antlaşmamın simgesi olacak.
15 Tanrı, "Karın
Saray'a gelince, ona artık Saray demeyeceksin" dedi, "Bundan böyle onun adı Sara olacak.
16 Onu kutsayacak, ondan sana bir oğul
vereceğim. Onu kutsayacağım, ulusların anası olacak. Halkların kralları onun
soyundan çıkacak."
17 İbrahim
yüzüstü yere kapandı ve güldü. İçinden, "Yüz yaşında bir adam çocuk sahibi olabilir mi?" dedi,
"Doksan yaşındaki Sara doğurabilir mi?"
18 Sonra
Tanrı'ya, "Keşke İsmail'i mirasçım
kabul etseydin!" dedi.
19 Tanrı, "Hayır. Ama karın Sara sana bir oğul
doğuracak, adını İshak koyacaksın" dedi, "Onunla ve soyuyla
antlaşmamı sonsuza dek sürdüreceğim.
20 İsmail'e
gelince, seni işittim. Onu kutsayacak, verimli kılacak, soyunu alabildiğine
çoğaltacağım. On iki beyin babası olacak. Soyunu büyük bir ulus yapacağım.
21 Ancak
antlaşmamı gelecek yıl bu zaman Sara'nın doğuracağı oğlun İshak'la
sürdüreceğim."
22 Tanrı
İbrahim'le konuşmasını bitirince ondan ayrılıp yukarıya çekildi.
23 İbrahim
evindeki bütün erkekleri -oğlu İsmail'i, evinde doğanların, satın aldığı
uşakların hepsini- Tanrı'nın kendisine buyurduğu gibi o gün sünnet ettirdi.
24 İbrahim sünnet
olduğunda doksan dokuz yaşındaydı.
25 Oğlu İsmail on
üç yaşında sünnet oldu.
26 İbrahim, oğlu İsmail'le aynı gün sünnet edildi.
27 İbrahim'in
evindeki bütün erkekler -evinde doğanlar ve yabancılardan satın alınanlar-
onunla birlikte sünnet oldu.
***
1 İbrahim günün
sıcak saatlerinde Mamre meşeliğindeki çadırının önünde otururken, RAB kendisine
göründü.
2 İbrahim
karşısında üç adamın durduğunu gördü. Onları görür görmez karşılamaya koştu.
Yere kapanarak birine,
3 "Ey efendim, eğer gözünde lütuf
bulduysam, lütfen kulunun yanından ayrılma" dedi,
4 "Biraz su
getirteyim, ayaklarınızı yıkayın. Şu ağacın altında dinlenin.
5 Madem kulunuza
konuk geldiniz, bırakın size yiyecek bir şeyler getireyim. Biraz dinlendikten
sonra yolunuza devam edersiniz." Adamlar, "Peki, dediğin gibi olsun" dediler.
6 İbrahim hemen
çadıra, Sara'nın yanına gitti. Ona, "Hemen
üç sea ince un al, yoğurup pide yap" dedi.
7 Ardından
sığırlara koştu. Körpe ve besili bir buzağı seçip uşağına verdi. Uşak buzağıyı
hemen hazırladı.
8 İbrahim
hazırlanan buzağıyı yoğurt ve sütle birlikte götürüp konuklarının önüne koydu.
Onlar yerken o da yanlarında, ağacın altında durdu.
9 Konuklar, "Karın Sara nerede?" diye
sordular. İbrahim, "Çadırda"
diye yanıtladı.
10 RAB, "Gelecek yıl bu zamanda kesinlikle yanına
döneceğim" dedi, "O zaman
karın Sara'nın bir oğlu olacak." Sara RAB'bin arkasında, çadırın
girişinde durmuş, dinliyordu.
11 İbrahim'le
Sara kocamışlardı, yaşları hayli ileriydi. Sara âdetten kesilmişti.
12 İçin, için
gülerek, "Bu yaştan sonra bu sevinci tadabilir miyim?" diye
düşündü, "Üstelik efendim de yaşlı."
13 RAB İbrahim'e
sordu: "Sara niçin, 'Bu yaştan
sonra gerçekten çocuk sahibi mi olacağım?' diyerek güldü?
14 RAB için
olanaksız bir şey var mı? Belirlenen vakitte, gelecek yıl bu zaman yanına
döndüğümde Sara'nın bir oğlu olacak."
15 Sara korktu,
"Gülmedim" diyerek yalan
söyledi. RAB, "Hayır, güldün"
dedi.
16 Adamlar oradan
ayrılırken Sodom'a doğru baktılar.
İbrahim onları yolcu etmek için yanlarında yürüyordu.
17 RAB, "Yapacağım şeyi İbrahim'den mi gizleyeceğim?"
dedi,
18 "Kuşkusuz
İbrahim'den büyük ve güçlü bir ulus türeyecek, yeryüzündeki bütün uluslar onun
aracılığıyla kutsanacak.
19 Doğru ve adil
olanı yaparak yolumda yürümeyi oğullarına ve soyuna buyursun diye İbrahim'i
seçtim. Öyle ki, ona verdiğim sözü yerine getireyim."
20 Sonra
İbrahim'e, "Sodom ve Gomora büyük
suçlama altında" dedi, "Günahları
çok ağır.
21 Onun için inip
bakacağım. Duyduğum suçlamalar doğru mu, değil mi göreceğim. Bunları yapıp
yapmadıklarını anlayacağım."
22 Adamlar oradan
ayrılıp Sodom'a doğru gittiler. Ama
İbrahim RAB'bin huzurunda kaldı.
24 "Kentte
elli doğru kişi var diyelim. Orayı gerçekten yok edecek misin? İçindeki elli
doğru kişinin hatırı için kenti bağışlamayacak mısın?
25 Senden uzak
olsun bu. Haklıyı, haksızı aynı kefeye koyarak haksızın yanında haklıyı da
öldürmek senden uzak olsun. Bütün dünyayı yargılayan adil olmalı."
26 RAB, "Eğer Sodom'da elli doğru kişi bulursam,
onların hatırına bütün kenti bağışlayacağım" diye karşılık verdi.
27 İbrahim,
"Ben toz ve külüm, bir hiçim"
dedi, "Ama seninle konuşma
yürekliliğini göstereceğim.
28 Kırk beş doğru kişi var diyelim, beş kişi için
bütün kenti yok mu edeceksin?" RAB, "Eğer kentte kırk beş doğru kişi bulursam, orayı yok etmeyeceğim"
dedi.
29 İbrahim yine
sordu: "Ya kırk kişi
bulursan?" RAB, "O kırk kişinin hatırı için hiçbir şey yapmayacağım"
diye yanıtladı.
30 İbrahim,
"Ya Rab, öfkelenme ama, otuz kişi
var diyelim?" dedi. RAB, "Otuz kişi bulursam, kente
dokunmayacağım" diye yanıtladı.
31 İbrahim,
"Ya Rab, lütfen konuşma
yürekliliğimi bağışla" dedi, "Eğer yirmi kişi bulursan?" RAB, "Yirmi kişinin hatırı için kenti yok etmeyeceğim" diye
yanıtladı.
32 İbrahim,
"Ya Rab, öfkelenme ama, bir kez
daha konuşacağım" dedi, "Eğer
on kişi bulursan?" RAB, "On
kişinin hatırı için kenti yok etmeyeceğim" diye yanıtladı.
33 RAB İbrahim'le
konuşmasını bitirince oradan ayrıldı, İbrahim de çadırına döndü.
***
1 İki melek
akşamleyin Sodom'a vardılar. Lut kentin kapısında oturuyordu. Onları görür
görmez karşılamak için ayağa kalktı. Yere kapanarak,
2 "Efendilerim" dedi, "Kulunuzun evine buyurun. Ayaklarınızı yıkayın, geceyi
bizde geçirin. Sonra erkenden kalkıp yolunuza devam edersiniz."
Melekler, "Olmaz" dediler,
"Geceyi kent meydanında geçireceğiz."
3 Ama Lut çok diretti.
Sonunda onunla birlikte evine gittiler. Lut onlara yemek hazırladı, mayasız
ekmek pişirdi. Yediler.
4 Onlar yatmadan,
kentin erkekleri - Sodom'un her mahallesinden genç yaşlı bütün erkekler- evi
sardı.
5 Lut'a
seslenerek, "Bu gece sana gelen
adamlar nerede?" diye sordular, "Getir onları da yatalım."
6 Lut dışarı
çıktı, arkasından kapıyı kapadı.
7 "Kardeşler, lütfen bu kötülüğü yapmayın"
dedi,
8 "Erkek yüzü görmemiş iki kızım var. Size onları
getireyim, ne isterseniz yapın. Yeter ki, bu adamlara dokunmayın. Çünkü onlar
konuğumdur, çatımın altına geldiler."
9 Adamlar, "Çekil önümüzden!" diye karşılık
verdiler, "Adam buraya dışardan
geldi, şimdi yargıçlık taslıyor! Sana daha beterini yaparız." Lut'u
ite kaka kapıyı kırmaya davrandılar.
10 Ama içerdeki
adamlar uzanıp Lut'u evin içine, yanlarına aldılar ve kapıyı kapadılar.
11 Kapıya dayanan
adamları, büyük küçük hepsini kör ettiler. Öyle ki, adamlar kapıyı bulamaz
oldu.
12 İçerdeki iki
adam Lut'a, "Senin burada başka
kimin var?" diye sordular,
"Oğullarını, kızlarını, damatlarını, kentte sana ait kim varsa hepsini
dışarı çıkar.
13 Çünkü burayı yok edeceğiz. RAB bu halk
hakkında birçok kötü suçlama duydu, kenti yok etmek için bizi gönderdi."
14 Lut dışarı
çıktı ve kızlarıyla evlenecek olan adamlara, "Hemen buradan uzaklaşın!" dedi, "Çünkü RAB bu kenti yok etmek üzere." Ne var ki damat adayları
onun şaka yaptığını sandılar.
15 Tan ağarırken
melekler Lut'a, "Karınla iki kızını
al, hemen buradan uzaklaş" diye üstelediler, "Yoksa kent cezasını
bulurken sen de canından olursun."
16 Lut ağır
davrandı, ama RAB ona acıdı. Adamlar Lut'la karısının ve iki kızının elinden
tutup onları kentin dışına çıkardılar.
17 Kent dışına
çıkınca, adamlardan biri Lut'a, "Kaç,
canını kurtar, arkana bakma" dedi, "Bu ovanın hiçbir yerinde
durma. Dağa kaç, yoksa ölür gidersin."
18 Lut, "Aman, efendim!" diye karşılık
verdi,
19 "Ben
kulunuzdan hoşnut kaldınız, canımı kurtarmakla bana büyük iyilik yaptınız. Ama
dağa kaçamam. Çünkü felaket bana yetişir, ölürüm.
20 İşte, şurada
kaçabileceğim yakın bir kent var, küçücük bir kent. İzin verin, oraya kaçıp
canımı kurtarayım. Zaten küçücük bir kent."
21 Adamlardan
biri, "Peki, dileğini kabul
ediyorum" dedi, "O kenti yıkmayacağım.
22 Çabuk ol,
hemen kaç! Çünkü sen oraya varmadan bir şey yapamam." Bu yüzden o kente
Soar adı verildi.
23 Lut Soar'a
vardığında güneş doğmuştu.
24 RAB Sodom ve
Gomora'nın üzerine gökten ateşli kükürt yağdırdı.
25 Bu kentleri,
bütün ovayı, oradaki insanların hepsini ve bütün bitkileri yok etti.
26 Ancak Lut'un
peşi sıra gelen karısı dönüp geriye bakınca tuz kesildi.
27 İbrahim sabah
erkenden kalkıp önceki gün RAB'bin huzurunda durduğu yere gitti.
28 Sodom ve
Gomora'ya ve bütün ovaya baktı. Yerden, tüten bir ocak gibi duman yükseliyordu.
29 Tanrı ovadaki
kentleri yok ederken İbrahim'i anımsamış ve Lut'un yaşadığı kentleri yok
ederken Lut'u bu felaketin dışına çıkarmıştı.
30 Lut Soar'da
kalmaktan korkuyordu. Bu yüzden iki kızıyla kentten ayrılarak dağa yerleşti,
onlarla birlikte bir mağarada yaşamaya başladı.
31 Büyük kızı
küçüğüne, "Babamız yaşlı"
dedi, "Dünya geleneklerine uygun biçimde burada bizimle yatabilecek bir
erkek yok.
33 O gece
babalarına şarap içirdiler. Büyük kız gidip babasıyla yattı. Ancak Lut yatıp
kalktığının farkında değildi.
34 Ertesi gün
büyük kız küçüğüne, "Dün gece babamla
yattım" dedi, "Bu gece de ona
şarap içirelim. Soyumuzu yaşatmak için sen de onunla yat."
35 O gece de
babalarına şarap içirdiler ve küçük kız babasıyla yattı. Ama Lut yatıp
kalktığının farkında değildi.
36 Böylece Lut'un iki kızı da öz babalarından hamile
kaldılar.
37 Büyük kız bir erkek çocuk doğurdu, ona Moav adını
verdi. Moav bugünkü Moavlılar'ın atasıdır.
38 Küçük kızın da bir oğlu oldu, adını Ben-Ammi koydu. O
da bugünkü Ammonlular'ın atasıdır.
****
Hz. İbrahim ilk olayın
bir benzerini tekrar ediyor.
1 İbrahim
Mamre'den Negev'e göçerek Kadeş ve Sur kentlerinin arasına yerleşti. Sonra
geçici bir süre Gerar'da kaldı.
2 Karısı Sara
için, "Bu
kadın kız kardeşimdir" dedi. Bunun üzerine Gerar Kralı Avimelek
adam gönderip Sara'yı getirtti.
3 Ama Tanrı gece
düşünde Avimelek'e görünerek, "Bu kadını aldığın için öleceksin"
dedi, "Çünkü o evli bir kadın."
4 Avimelek henüz
Sara'ya dokunmamıştı. "Ya RAB"
dedi, "Suçsuz
bir ulusu mu yok edeceksin?
5 İbrahim'in
kendisi bana, 'Bu kadın kız kardeşimdir'
demedi mi? Kadın da İbrahim için, 'O
kardeşimdir' dedi. Ben temiz vicdanla, suçsuz ellerimle yaptım bunu."
6 Tanrı, düşünde
ona, "Bunu
temiz vicdanla yaptığını biliyorum" diye yanıtladı, "Ben de seni bu yüzden bana karşı günah
işlemekten alıkoydum, kadına dokunmana izin vermedim.
7 Şimdi kadını kocasına geri ver. Çünkü o bir
peygamberdir. Senin için dua eder, ölmezsin. Ama kadını geri vermezsen, sen de
sana ait olan herkes de ölecek, bilesin."
8 Avimelek sabah
erkenden kalktı, bütün adamlarını çağırarak olup biteni anlattı. Adamlar
dehşete düştü.
9 Avimelek
İbrahim'i çağırtarak, "Ne yaptın bize?" dedi, "Sana ne
haksızlık ettim ki, beni ve krallığımı bu büyük günaha sürükledin? Bana bu
yaptığın yapılacak iş değil."
11 İbrahim,
"Çünkü
burada hiç Tanrı korkusu yok" diye yanıtladı, "Karım yüzünden beni öldürebilirler diye
düşündüm.
13 Tanrı beni
babamın evinden gurbete gönderdiği zaman karıma, 'Bana sevgini şöyle göstereceksin:
Gideceğimiz her yerde kardeşin olduğumu söyle' dedim."
14 Avimelek
İbrahim'e karısı Sara'yı geri verdi. Bunun yanı sıra ona davar, sığır, köleler,
cariyeler de verdi.
16 Sara'ya da,
"Kardeşine bin parça gümüş veriyorum"
dedi, "Yanındakilere
karşı senin suçsuz olduğunu gösteren bir kanıttır bu. Herkes suçsuz olduğunu
bilsin."
17 İbrahim
Tanrı'ya dua etti ve Tanrı Avimelek'le karısına, cariyelerine şifa verdi. Çocuk
sahibi oldular.
18 Çünkü
İbrahim'in karısı Sara yüzünden RAB Avimelek'in evindeki kadınların hamile
kalmasını engellemişti.
Evet değerli
okuyucular!
Yukarıda
aktardıklarım, Tevrat’da yazılanların mealidir, dilimizdeki ifadesidir.
Sizce Hz.
İbrahim’in karısı Sara’yı kız kardeşi ( gerçekten de üvey kız kardeşiymiş ! ) olarak tanıtıp firavun’a
teslim etmesi olumlu yada kabul edilebilir bir davranış mıdır?
Hz. İsmail sünnet
edilmeseydi babası sünnet olmayacakmıydı?
Niyetim fazladan bir yorum ve
katkı yapmadan, kutsal kitaplarda aktarılan örnekler; dönemin insanlarının,
peygamberlerin, eşlerinin ve
yetiştirdikleri çocuklarının ahlak yapısının fotoğrafını paylaşmaktır.
Bir sonraki yazımda Hz. İbrahim ve kavmi ile ilgili kavram anlayış Kur’an’da ki versiyonu anlatılacaktır.
Murat Şahin 2009
Kaynakça : Tevrat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.