Fütürizm


              
FÜTÜRİZM – ÖNGÖRÜCÜLÜK – İLERİYİ GÖRME


" Gelecek göklerdedir."
- Mustafa Kemal Atatürk- 

" Gelecek onu beklemesini bilenlerindir."
-Rus atasözü  - 
Fütürizm, 20. yüzyılın başlarında İtalya'da ortaya çıkmış bir sanat akımıdır. Genel olarak büyük bir İtalyan fenomeniydi. Fakat o dönemde, başta Rusya ve İngiltere olmak üzere daha birçok ülkede paralel hareketler ortaya çıkmıştır. 
Edebiyatta Fütürizm
Bu akımın öncüsü  ve şefi İtalyan şair, romancı, oyun yazarı ve yayın yönetmeni Filippo Tommaso Marinetti'dir. Marinetti'nin 1909'de Paris'te "Le Figaro" gazetesinde yayımladığı manifesto futurisita (Fütürizm Bildirisi) gelecekçiliğin manifestosu oldu. Bildiride, "Bizler müzeleri, kütüphaneleri yerle bir edip ahlakçılık, feminizm ve bütün yararcı korkaklıklarla savaşacağız" deniyordu. Bu geçmişin bütünüyle reddi demekti. Aynı bildiride, "Biz dünyadaki gerçekten sağlıklı tek şeyi, yani savaşa ve ölüme götüren güzel düşünceleri yüceltiyoruz" sözleri, siyasal alanda o dönemde gelişen faşizmden yana bir tavrın da açık göstergesiydi.
Süratin üstünlüğünü  iddia ve ilan eden Marinetti, bir yarış arabasının Samothrake zaferi (Yunan heykelinden) daha güzel olduğunu ve buna ek olarak da: "Mutlak içinde yaşıyoruz, çünkü her yerde hazır ve nazır olan edebi sürati biz yarattık" demiştir.
Gelecekçiliğin kurucusu Marinetti, Avrupa'da birçok yazarı etkiledi. Rusya'da Velemir Hlebinikov ve Mayakovski gelecekçiliğe yöneldi. Rus gelecekçiler kendi bildirgelerini yayınladı. Puşkin, Tolstoy, Dostoyevski reddedildi. Şiirde sokak dilinin kullanılması istendi. 1917 Ekim devriminden sonra da gelecekçi akım güçlendi. Mayakovski'nin ölümüne kadar etkisini sürdürdü.
İtalya'daki gelecekçiler ilk şiir antolojisini 1912'de yayımladı. Gelecekçilik faşizm ile özdeşleşti. Ve 1920'lerin ortalarına doğru etkisini yitirdi. Eserlerinde mantıklı cümleler kurmayı reddeden gelecekçilerin parolası, "sözcüklere özgürlüktü."  Ezra Pound, D. H. Lawrence ve Giovanni Papini de bu akımdan etkilenen yazarlardır.
Cubo-Fütürizm
1913 yılında itibaren Rusyada Kübizm'e etki eden ve geliştiren, Rus Fütürizmi'nin temel okuludur.
Cubo-Fütürizm Kübizm'in formları ve Fütürizm'in dinamikliğini esas almıştır. Kazimir Malevich tarzı geliştiren kişidir ve bu tarzı 1912'de imzalanan fakat 1913 yılında yapıldığı bilinen "The Knife Grinder" isimli eserinde görülebilir. Fakat Kazimir Malevich Suprematizm olarak adlandırılan ve objektif olmayan bir tarz benimseyerek bu tarzı reddetmiştir.
Fütürizm (Öngörücülük-İleriyi Görme)
Bugünkü ekonomik, teknolojik ve sosyal verilerden ve eğilimlerden yola çıkarak, gelecekte var olabilecek akımları, değişimleri öngörmeye çalışan, orta vadeden uzun vadeye uzanan bir gelecek çalışmasıdır. 
Fütürizm ilk kez İtalya'da bir sanat akımı olarak başladı. İtalyan yazar Philippe Tomasso Marinoetti bu hareketin kurucularından olup,  gelecekte yaşam formları alanındaki tasarımlarıyla Jacque Fresco da bu akımın öncülerindendir. 
Dünyadaki fütüristler, uluslar arası bir kuruluş olan World Future Society (Dünya Fütüristler Birliği) ile işbirliği içinde de çalışmaktadırlar. Örneğin; Türkiye'de bu konuda başı çeken "Fütüristler Derneği", World Future Society'nin bir üyesi olarak çalışmalarını sürdürmektedir. 
Fütürist Dernekleri ve kuruluşları  öncelikle gelecekteki sosyal ve iş yaşamı ile pozitif bilimlerdeki gelişmelerin ve teknolojinin insanlığı nasıl etkileyebileceği ve toplumsal yaşama nasıl yön vereceği konusundaki fikirleri, önerileri ve senaryoları gündeme getirirler. Bunların kamuoyunca da algılanmasını sağlamak, geleceğe ait tasarımları  ortaya koymak ve bu tasarımları kurumlar ve uluslararası  platformlarda da paylaşmak amacındadır. 
Fütüristler bazılarının düşündüğü gibi:"Oluşmuş bir gelecek vardır ve biz onu tahmin eder ve ona gideriz" şeklinde ki edilgen algıyı değiştirmeyi hedeflerler. Aksine böyle bir algının hatalı olduğunu kabul ederek, insanlık olarak eriştiğimiz bilgi ve teknolojiyi kullanarak, gelecekteki yaşamın tüm boyutları ve alanları için alternatif senaryolar oluşturarak gelecek için tasarımlar yapılabileceğini benimserler. Bilimler arası bir yaklaşımla, uzgören( geleceği gören), yenilikçi, stratejik ve sürdürebilir gelecek önerileri geliştirirler ve bunları ileriye projekte ederler. 
Fütüristlerin Genel Karakteristikleri
Fütüristler, kendisi ve tüm insanlık için olumlu, ilerici, yenilikçi vizyon geliştirmekle sorumlu hissederler. Kişilerin, kurumların, toplumların etkin ve yararlı  yol haritası oluşturabilmelerine katkıda bulunurlar.  
Kendilerini insanlıktan sorumlu hissederler; geleceğin seyircisi değil, tasarımcısı olmamız gerektiğini vurgularlar. 
Çağdaşlık sözcüğünün, yalnızca bugünü yaşamakla sınırlı olmadığını göstermeye çalışırlar.  
Geleceği uzgören, kendini dünyaya ve dünyayı da kendisine ait hisseden bir bakış açısına sahiptirler. 
Dünyanın örgütlenmesinde yer almak isterler ve geniş kitleleri fütürizm yaklaşımı  etrafında toplamayı hedeflerler. 
Fütürizm Gündemi Olan ve Olmayan Toplumların Durumu Nedir?
Gelecek dünyanın gelişmiş  ülkelerinin ajandalarında, fütürist bakış açısıyla yıllara ve alanlara göre stratejik olarak planlanmış durumdadır. Bireyler, kurumlar ve şirketler, bu planlar çerçevesinde desteklenirler ve yönlendirilirler. Bu tür toplumlar geleceğe katlanmak yerine, geleceği tasarlayarak oluşturmaya çalışırlar. 
Gündeminde fütürizm olmayan toplumlar ise, başkalarının planlanmış gündemlerini
yaşayıp olup biten birçok şeyden habersiz olarak, planlamaya katılamazlar ve yaratıcılıklarını  geliştiremezler. İçindeki yaşadıkları toplum ve kendileri için gelişmelerin liderliğini yapamazlar, kazanan değil, kaybeden ve katlanan olurlar. 
Fütüristler Hangi Alanlara Bakabilir?
Fütürizm, tüm yaşamsal durumlar için bir bakış açısı ve yaklaşımdır. Herhangi bir meslek, cins, ırk, din yada toplumu temsil etmez, belirli kişi kurum yada topluma ait olamaz. İnsanlığın iyiliğini hedefleyen herkes fütürist bakış açısı ile hayatın her boyutuna bakabilir. Çok disiplinler (multidisipliner) ışığında, aklını ve mevcut veri tabanlarını kullanarak, bilgi ve teknolojiden yararlanır ve gelecekte onu etkileyecek olayları göz önüne alarak geleceği şekillendirebilir.   
Dünyadaki Fütürizm Çalışmaları Hangi Alanlarda Yoğunlaşmaktadır?
Dünyadaki mevcut gelişmeleri de yakinen takip eden fütüristler, sadece siyasi ve teknolojik gelişmeleri değil, aynı zamanda toplumsal, güvenlik, terör, hukuksal, ekonomik, devlet, çevresel, global ekonomi, sağlık, iş dünyası, uluslar ve kentler hakkında tahminler yaparlar. Bu konulara da halen en yoğun faaliyetleri yürütmekte olan World Future Society(WFS), 1966 yılında Washington D.C.de kurulmuş, kar amacı gütmeyen, insanların gelecekle ilgili sosyal ve teknolojik bilgileri paylaştığı ve geliştirdiği eğitici ve bilimsel bir organizasyondur. WFS'nin, 80 ülkeden otuz binden fazla üyesi bulunmaktadır. Aralarında akademisyenlerin, bilim adamlarının, sosyologların, eğitmenlerin ve geleceğe yatırım yapmak isteyen iş adamlarının, sanayicilerin ve siyasetçilerin de bulunduğu bu topluluk kâr amacı gütmemektedir. 
Kar amacıyla çalışan fütürist kurumlar da bulunmaktadır. Örneğin; Profuturist bunlardan önde gelenidir ve dünyada yaklaşık 150 üyesi bulunmaktadır. 
Tanınmış Fütüristler Kimlerdir?
Giacomo Balla, ressam, Umberto Boccioni, ressam, heykeltıraş, Anton Giulio Bragaglia , David Burliuk, ressam ,Vladimir Burliuk, ressam, Mario Carli , Carlo Carrà, ressam, Ambrogio Casati, ressam, Primo Conti , Tullio Crali , Luigi De Giudici, ressam , Fortunato Depero, ressam, Gerardo Dottori, ressam, şair ve sanat eleştirmeni, Filippo Tommaso Marinetti, şair. Vladimir Mayakovsky, şair, Angiolo Mazzoni, mimar. Aldo Palazzeschi, yazar.  Giovanni Papini, yazar. Luigi Russolo, ressam, müzisyen, Antonio Sant'Elia, mimar. Hugo Scheiber, ressam. Gino Severini, ressam. Bela Kadar, ressam,  Mario Sironi, ressam, Ardengo Soffici, ressam ve yazar 
Ayrıca tanınmış fütüristler arasında, Jack Fresco, Alvin Toffler, Daniel C. Dennett , Alun Anderson, Leo M. Chalupa, Jordan Pollack,  İan Pearson, Dermis Bushnell, Murray Smith, Jeff Milner, Dr. David T. Scadden, Jack Fresco ve George Friedman'ı sayabiliriz.  
Bunlardan; Thomas Marionetti İtalyan olup, ilk fütürist yazarlardandır. Jack Fresco ise geleceğe ait ilginç mimari ve şehir tasarımlarıyla öne çıkmış olan fütürist mimardır.  
 Alvin Toffler "Future Shock "adlı yapıtında teknolojik değişimin hızına insanların yetişmekte zorlandığını, yeni ürünler için yaşam döngülerinin giderek kısaldığını belirtmektedir. Toplumların, artık üçüncü dalga olarak adlandırdığı "Bilgi tabanlı üretim ve değişim evresine" girdiğini, bu yapısal değişim sonunda gerek yaşam tarzlarında, gerek tıp da, gerekse insan ilişkilerinde önemli farklılıklar yaşanacağını vurgulamaktadır. Alvin Toflerr 1928 doğumludur. 1968 yılında da Füturizm konusunda çalışmalar yapan Toffler Associates adlı bir şirket kurmuş ve birçok ilginç çalışmaya imza atmıştır. Bunlardan, önemli sayılabilecekler arasında, "kâğıtsız ofis " öngörüsüyle, "insan kopyalama öngörüsü" neredeyse hayata geçmektedir. 
Daniel C. Dennett (Taft Üniversitesinde Prof. ve Bilişsel Çalışmalar Merkezi Müdürü), yaklaşık 25 yıl içinde, neredeyse bütün dinlerin çok farklı olgulara dönüşeceğini ve hatta pek çok bölgede dinin bugün hükmettiği kitlelere hükmedemez hale geleceğini ön görmektedir. Bugünün dinci hareketlerinin, neslimizin ve gelecek nesillerin gözlerini ve kulaklarını kapatmaya yönelik göstereceği son ve umutsuz çabalar işe yaramayacaktır, demektedir. 
Alun Anderson (New Scientist Danışmanı), gelecekte güneş enerjisinin enerji kullanımında çok önemli bir konuma geleceğini, temiz, yeşil ve düşük maliyetli enerjinin güneşten elde edileceğini vurgulamaktadır. 2025 yılına kadar yaklaşık 2 terawattlık güneş enerjisi kullanımı ve buna paralel olarak karbondioksit emisyonlarında azalma olacaktır demektedir. Bu gelişme içinde,  silikon bazlı nano teknoloji içeren ürünler, dev uydu yansıtıcılar, ısı pompaları ve fotovoltaik sistemler yoğun şekilde kullanılacaktır. Avrupa Fotovoltaik Endüstri Birliği (EPIA)nin ülkemiz için yaptığı tahminlerde, 2020 yılında, Türkiye, 20 GigaWattlık güneş enerjisi üretim gücüyle, Avrupa'da ilk beş ülke arasında olacaktır. 
Leo M. Chalupa, (California Üniversitesinde Nörobiyoloji ve Oftalmoloji Prof.), bu yüzyılın ortalarına gelindiğinde insanların sağlıklı ve üretken bir hayat sürüp 100 yaşını aşmalarının olağan bir hale geleceğini yaşlanan, sinir hücrelerinin ve beyin hücrelerinin yenilenebileceğini belirtmektedir. 
Jordan Pollack'a göre (Brandeis Üniversitesinde Dinamik ve Evrimci Makine Organizasyonu Direktörü), yakın gelecekte insan türünün yaşamına benzer yaşama ve düşünceye sahip robotlar ortaya çıkacaktır. Yapay zekâ alanında önemli gelişmeler sağlanacak, insanoğlunun yaptığı pazarlama, yönetsel kararlar verme, mağaza yönetimi gibi bir çok karmaşık görev yapay zekâlı robotlar tarafından yürütülecektir. 
  
Ünlü  fütürülog İan Pearson, British Telecommunications tarafından 1991'de geliştirilen zaman çizgisi programının liderliğini yapmaktadır. Zaman çizgisi programı, yeni teknolojilerin ve yeni ürünlerin uygulanacakları ve yaygın kullanılabilecekleri en uygun periyotları ileriye dönük olarak tahmin etmektedir. Zaman çizgisinde kullanıma hazır hale gelen ürünler, gerek ekonomik olarak, gerekse toplumun psikolojik olarak kullanımına hazır olduğu dönemlerde hizmete gireceklerdir. 
Örneğin uzay programları da zaman çizgisi projeksiyonlarında yerini almaktadır.  Her iki veya üç yılda bir bu program güncellenmektedir.2005 tarihinde, zaman çizgisi programı üzerinde aşağıda isimleri belirtilen altı katılımcının çalışmasıyla yapılan güncellemelerde 2040 yılına kadarki dönem için aşağıdaki alanlarda projeksiyonlar yapılmıştır.  
Bu alanlar özetle:
a)    Yapay zekâ ve yapay yaşam
b)   Biyoteknoloji, sağlık ve tıp
c)    İş ve eğitim
d)   Bilgi işlem
e)    Çevre ve kaynaklar
f)    Ev ve boş zaman
g)   Makine-insan ara yüzü
h)   Robot bilim alanı
i)     Güvenlik hukuk ve savaş alanı
j)     Uzay alanı
k)   Kişisel teknoloji alanı 
Program'a çalışmaları  ile katılarak kollektif kararlara varan katılımcıların isimleri şöyledir:
Ian Pearson; (Zaman Çizgisi Programının yaratıcısı Fütürolog) 
Dermis Bushnell (NASA Langley Araştırma Merkezinde Direktör Bilimci)
William Helal ( George Washington Üniversitesi profesörlerinden ve Techcast LLC şirketinin yöneticisi) 
Murray Smith (Aeronotics  Tahmincisi) Savunma Bakanlığı ARGE Dairesinden bir uzman, Forecasting İnternational Uzmanı 
Yukarda belirtilen on bir alandan örneğin yapay zekâ ve yapay yaşam alanında, biyoteknoloji, sağlık ve tıp alanında, çevre ve kaynaklar alanında, bilgi işlem alanında, robot bilim alanında ve uzay alanında zaman çizgisi üzerinde aşağıdaki projeksiyonlar yapılmıştır. 
Yapay Zekâ  ve Yapay Yaşam Alanı
2010 yılında otonom robotlar için yapay sinir sistemleri, insan hatasının tanınmasına dayanan davranış alarmları geliştirilecek. 
2020 yılında makinelerin bilgisi insan bilgisini geçecek. Yapay beyinlere sahip yapay böcekler ve küçük hayvanlar üretilecek. Bu dönemde aynı zamanda elektronik yaşam biçimi için temel haklar geniş çerçevede tanınmış olacak.  
2025 yılına kadar genetik mühendisliği yardımıyla evcil hayvanlar üretilecek.  
2030 yıllarında gerek fiziksel, gerekse zekâ açısından insanlardan üstün robotlar geliştirilecek.   
Biyoteknoloji, Sağlık ve Tıp Alanı
2015 yılında tam sentetik yapay kalp üretilecek, yapay akciğer ve böbrekler üretilecek.  
2020 yılında tüm işlevlere sahip yapay gözler, yapay periferal sinirler üretilmiş olacak.  
2025 yılında tüm dünyada ölümlerin sadece yüzde on beşi bulaşıcı hastalıklardan olacak.  
2030 yılında yapay beyin implantları başlayacak. 
Çevre ve Kaynaklar Alanı
2014 yılına kadar ticari magma enerjisi istasyonları kurulacak, güneş enerjisini toplayan ve depolayan giysiler üretilecek, çoğu doğal afetlerin çoğunun tahmini etkili bir şekilde gerçekleşecek.   
2018 yılına kadar sentetik uçak yakıtları imal edilecek, çevre koruma için karbondioksiti sabitleyici teknolojiler geliştirilecek, ekinlerin döllenmesinde böcek benzeri robotlar kullanılacak.  
2030 yıllarında yenilenebilir enerji üretimi (rüzgâr, fotovoltaik güneş panelleri vs.) fosil karbon enerjisinin yerini alacak. 
Bilgi İşlem Alanı
Büyük innovasyonların gerçekleşeceği alan bilgi işlem alanıdır.
İntel şirketi 2020 yılına kadar meydana gelecek değişimleri şöyle özetliyor; 
a)    Taşınabilir aygıtların ömürleri artıyor
b)   Silikon temelli foton teknolojisi ile veri aktarımı daha hızlı ve güvenilir hale geliyor
c)    Sanal bellek sayesinde daha gerçekçi görüntüler üretilebilecek
d)   Kötü amaçlı yazılımlar tarihe karışacak
e)    Kişisel internet aygıtları yaşamın her yerine girecek
f)    Paylaşımlı bilim gerçekleşecek
g)   Yeni nesil televizyonlar sınır tanımayacak  
Bilgi işlem alanında gerçekleşebilecek diğer alanlar ise aşağıda özetlenmektedir:
2014 yılında insan beyni hızında çalışan süper bilgisayarlar üretilebilecek.  
2018 yılında bütün teknolojiler insan beyninin düşünme süreçlerini taklit edebilecek.  
2020 yılında insan beyni hızında masaüstü bilgisayar üretilmiş olacak ve Library of Congress 'in bütün kitaplığı küp şeker büyüklüğünde bir aygıtın içinde depolanacaktır.  
Robot Bilim Alanı
Robotlar beklenildiği  üzere çok hızlı gelişecek. 
2015 yılına kadar arızayı kendi kendine teşhis ve tamir eden rotlar yapılmış olacak. 2015 de yine inşaatlar önemli ölçüde robotlar tarafından inşa edilebilecek, evlerde ve hastanelerde ise her türlü işi yapabilen robotlar geliştirilmiş olacak. 
2025 yılında robot nüfusu, insan nüfusuna hemen, hemen ulaşmış olacak.    
Uzay Alanı
2012'den itibaren dünyaya yakın uzay turları yapılacak.  
2015'den itibaren uzay römorkları uyduları daha yüksek yerlere çıkarabilecek.  
2025 yılında ise yaklaşık 350 kişiyi misafir edebilecek uzay oteli kurulmuş olacak.  
2040 yılına gelindiğinde ise küçük bir köy büyüklüğünde ay üssü inşa edilmiş olacak ve de Mars'a ilk insanlı uçuş gerçekleşecek.  
2050 yıllara doğru Mars laboratuarının inşaatına başlanacak ve uzay seyahatlerinde insanların kış uykusuna yatırılması mümkün olacak. 
Siyasi Öngörüler ve Ulus Devletlerarasındaki İlişkiler
STRATFOR 'un kurucusu ve ileri gelen fütüristlerden George Friedman 'ın "Gelecek Yüzyıl"  adlı son eserinde 2100 yılına kadar dünya devletlerinin güç mücadeleleri ile ilgili öngörüleri ise  aşağıdaki şekilde özetlenmektedir: 
Avrupa birliği, tüm tahminlerin aksine nüfusunun, hammadde kaynaklarının ve üretiminin düştüğü  bir döneme giriyor. Avrupa'da yalnızca Polonya yükselen bir yıldız oluyor.  
2020 yılına gelindiğinde Çin parçalanıyor. Asya'da Japonya etki alanını hızlı bir şekilde geliştiriyor ve büyük bir stratejik güç haline geliyor. Orta doğuda Türkiye ve Türk Cumhuriyetler entegre olarak etki alanlarını geliştiriyorlar ve Ortadoğu devletleri üzerinde büyük bir hakimiyete sahip oluyorlar. Bu gruba Japonya da büyük bir destek sağlıyor. Amerika Birleşik Devletleri Avrupa'da Polonya'yla çok büyük bir entegrasyona giriyor. Almanya, Fransa, İtalya ve Rusya zayıflayarak bugünkü etkilerini kaybediyorlar ancak politikalarını, yeni oluşan iki büyük blok arasında zaman, zaman yer tutarak yürütmeye çalışıyorlar. Türkiye'nin Türk Cumhuriyetler ve Japonya'yla oluşturduğu ikinci bloğa Rusya'da zaman, zaman destek oluyor.  
2030 yılında ABD Türkiye'yi bölgesel çıkarları için büyük bir tehdit olarak görüyor. 2040 yıllarından itibaren Amerika ve Polonya'nın oluşturduğu I. blokla Türkiye +Japonya bloğu arasında çatışmalar başlayacaktır. Savaş bildiğimiz savaşlardan farklı olarak uzaydaki uydulardan kontrol edilen elektronik ağırlıklı savaşlar olarak cereyan ediyor. Türkiye ve Japonya bloğu ilk etapta ve savaşın ilk yıllarında önce Amerikan'ın üç büyük uydu merkezini vurarak etkisizleştiriyor ve ardından Amerikan uçaklarını ve Polonya'daki üsleri gafil avlayarak büyük bir yenilgiye uğratıyor.  
Hatta Polonya işgal ediliyor ve buradaki üslerin çoğu tahrip ediliyor.
Ancak daha sonra I. blok tekrar güçlerini toplayarak bu bloğa karşı zaferler kazanıyor. Bu savaşlarda kitlesel insan imhasından çok düşmanın lojistik ve enerji grupları  imha ediliyor. Sonuçta her iki blokta da önemli maddi kayıplar meydana geliyor ancak sınırlarında bir değişiklik olmuyor. 2080'lerden itibaren de Meksika ABD'yi baskı altına almaya başlıyor. 21 yüzyılda insanların önemli nüfus kayıpları, bu savaşlardan ziyade, güçlenen bakteriler ve virüsler vasıtasıyla olabiliyor hatta bakterilerle savaş, düşmanlar için daha akılcı ve daha az maliyetli seçenek oluyor. Yeni yüzyılın ileri dönemlerinde anti bakteriyel sistemlerle donatılmış ofisler, arabalar, evler ve alışveriş  merkezleri revaçta oluyor.      
Kişisel Öngörüler
Önümüzdeki yüzyıl içindeki kaynakların en çok temiz su ve enerji alanlarında sıkıntı yaratacağı varsayımı ile yeni inovasyonların da ortaya çıkacağı ve özellikle güneş enerjisinin yoğun şekilde kullanılacağı düşünülebilir. İnsanlar daha az çalışıp daha konforlu yaşam yaratmanın yol ve yöntemleri üzerinde çalışacaklar; sosyal yaşamda kadın erkek ilişkilerinde gelişmeler olacak. 
Çiftler evlenmeden süreli yaşam sözleşmeleri ile yaşamaya başlayacaklar. Çocuklar ise belirli bir yaşa kadar sosyal kurumların koruması altında olacaklar. Bu kurumlar, en iyi eğitimi vermek ve eğitilen çocukları kabiliyet ve zekâlarına göre yönlendirmekle sorumlu olacaklar. Tıptaki gelişmeler 70 yaşlarında dahi çocuk sahibi olmayı mümkün kılabilecek. 
Şehirler karalardan denizlere taşınarak sahil bölgelerinde kıyı ve koylarda kurulacak.
Buralarda kurulacak modern sitelerde bugünkünden daha konforlu yaşam koşulları oluşturulacak.  Denizlerde kurulacak yerleşim birimleri, birçok yönden yaşam kolaylıkları  sağlayacak. Örneğin; denizden hızlı ve kolay ulaşım yanında, rüzgâr ve dalga gücüyle üretilen ucuz enerjiler ve deniz yosunlarından ve ürünlerinden sağlanacak zengin gıdalar gibi. 
Bazı fütüristler ve sosyologların görüşlerine göre ise, din giderek önemini kaybedecek ve bilime inanan insanların sayısı çığ gibi büyüyecek. Hurafeler ve dogmalar yerini bilimin gözle görülen somut sonuçlarına bırakacak. İnsanlar bilimsel buluşlarla dinin öne sürdüğü  tutucu kabullerin çeliştiğini daha berrak olarak görecekler. Bu bazı bilim adamlarına göre," İkinci Büyük Aydınlanma Dönemi " olarak kabul edilecek. 
İnsanlık, en büyük uğraşlarından birini, güçlenen virüs ve bakterilere karşı verecek.
Biyoteknoloji ve hücre bilimindeki gelişmeler, bu alanda insanlığa destek olacak. 
Siyah ve beyaz dünyamızda her zaman var olacağı için ve bilimi kötü niyetler için kullanmak isteyenler daima bulunacağı için bu alanda da büyük bir mücadele olacak ve insanoğlu mutasyona uğratılmış bakteri ve virüslerle de savaşmak zorunda kalacak. İyi ve kötü bir arada iki karşıt kardeş olarak yaşamaya devam edecekler ve insanoğlu karşılaşacağı risklere karşı doğayı daha iyi tanımaya çaba gösterecek ve bilimin dost elinden daha fazla yararlanacak. 
Fütürologların cevapladığı  bazı soruları sizlere yöneltmek istiyorum:
1. Önümüzdeki 30 yıl içinde ahlaki ve etik değerler yükselecek mi, inecek mi?
2. Dinlerde reformlar olacak mı?
3. Siyasetin şekli nasıl olacak, katılımcılık artacak mı, yoksa azalacak mı?
4. Küreselleşme siyasete nasıl yansıyacak?
5. Ekonomik sistemde değişiklikler ne yönde olacak?
6. Paranın geleceği ne olacak, alışverişte yeni araçlar olacak mı?
7. Bilginin geniş kitlelerce sınırsız paylaşımı sosyal yaşamı nasıl etkileyecek?
8. Uzayda üs veya koloniler kurulacak mı? 
" Geleceği iyi görmezseniz, bu günü kazanamazsınız! "
-Yunan atasözü  –
" Gelecekten korkmayın !"
-Georg Horton – 
Kaynakça
1. "Gelecek 100 Yıl", George Friedman, Pegasus Yayınları, Mart 2009
2. "İyimser Gelecek",NTV Yayınları, Şubat 2009
3. "Şok, Gelecek Korkusu", Alvin Toffler, Altın Kitaplar, 1996
4. "Üçüncü  Dalga", Alvin Toffler, Koridor Yayıncılık, Kasım, 2008
5. "Yeni Güçler, Yeni Şoklar", Alvin Toffler, Altın Kitaplar, Kasım 08
6. "Dünya 2050 de Neye Benzeyecek",  Jacques Attali, 2009.
7. "Intel's Top Ten Predictions for the Next Decade", NTV Bilim, Ağustos, 2009
8. "Gelecek için Zaman Çizgisi, Potansiyel Gelişmeler ve Olası Etkileri", Marvin J.Cetron, The Futurist, March-April Ed. 2009
9. "10 Forecasts of Futurists for Future",The Futurist,  World Future Society, Şb. 2009
10 ."Geleceğin Meslekleri",M-Gen. biz/makaleler, Ağustos, 2009
11. "Yeşil Yapılarda Fotovoltaik Enerji",  Ekoloji Teknik Dergisi, Sayı 6, 2009.
12. Kudret Tan; Sunum 12.02.2010 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

İnsan doğuştan kötü müdür?

İnsan doğuştan kötü müdür? “ Her ne arar isen, kendinde ara.” Hacı Bektaşı Veli ” Kendisini olduğu gibi kabul etmeyen tek varl...